Hayal dünyasında işi o kadar ileri götürenler var ki.. "Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 yıldız var ya.. Yakın gelecekte o yıldızların sayısı 17 olacak" diyorlar.
Kanun hükmünde kararnameyle yeniden inşa edecekmişiz, yenisini kuracakmışız gibi anlaşılıyor.
Biz sıradan vatandaşların böyle hayaller kurmasında sakınca yok. Nihayet ömrümüz yeterse hayal kırıklığı yaşar işimize bakarız.
Devlet kadrolarında bu işlerin bu kadar kolay olduğunu düşünenler varsa işimiz zor.
...
Biz Birinci Dünya Savaşı'nın mağlubuyuz. Hani Almanya yenildiği için biz de yenilmiş sayıldık derlerdi ya bize..
Dünya Savaşında İngiliz’le savaşmışız, Fransız’la, İtalyan’la.. Sonra İşgal kuvvetleri gelip İstanbul'a yerleşmiş. Sonra biz Kurtuluş Savaşı yapmışız. Kurtuluş Savaşı'nda bu düşmanlar yok. Yunanlılarla savaşmışız. Biz Yunanlıları kovalayınca İşgal kuvvetleri de İstanbul’u terketmiş. Sonra bizim meclis toplanmış Cumhuriyeti ilan etmiş, yeni devletimiz kurulmuş.
Bu kadar basit değildir diye düşünüyorum. Bu kadar basit değil ama bize 70- 80 sene bu kadar basit anlatıldı. Bizim nesil, bizden önceki nesil, ondan önceki nesil bunları duyarak büyüdü. Şimdi, "Canım dert edecek ne var olmazsa oturur yenisini kurarız " demeleri bu bakımdan normal.
Nedense bizim hikâyelerimizde hiç müzakere, mutabakat, taraflar vs. olmaz. Zannediyoruz ki kime höt demişsek büzülüp kenara çekilmiş. Hem Cihan Harbi'nin mağlubuyuz hem yedi düvele şartlar dikte ediyoruz. Böyle böyle olacak diyoruz.. Demişiz.. İyi, peki deyip çekip gitmişler. İşgal kuvvetleri İstanbul'dan savaşarak mı çekildi? İstiklal Harbi'nde biz bu adamlarla savaştık mı?