7 Haziran'da AKP'nin oy yüzdesi ne olursa olsun bu oy yüzdesinde adayların, Davutoğlu'nun, partinin payını hesap edip ayırma imkânı yoktur.
İlk defa bu seçimde Cumhurbaşkanı da aktif olarak kampanyaya
katılıyor. Daha önce bir örneği yok. Biz bunu nasıl gerekçelendirip
makul olduğuna kendimizi inandırıyoruz?
Cumhurbaşkanı'nın ilk defa halk tarafından seçildiğini
söyleyerek.
Yetki ve sorumluluğu düzenleyen mevzuatta bir değişiklik yok. Buna rağmen nasıl oluyor? Buna fiili durum deniyor.
Vaziyete bakılırsa seçmenin de, muhalefet partilerinin de pek bir itirazı yok. Hepsi bu hâli -şimdilik- kabullenmiş görünüyor.
Ama bu görüntünün bir riski var: "Fiili durum"un dışında hiçbir dayanağı ve açıklaması olmayan bu hâlin devamı bir şarta bağlı. Seçimin sonuçlarına.
İktidar partisi mensupları, seçim sonuçlarından endişe etmeyin, bizdeki araştırmalara göre tek başına iktidar görünüyor, açıklaması yapıyorlar.
Tek başına iktidar olacak sonuca ulaşmak bu problemi çözmüyor. Farz edelim ki, HDP baraj altında kaldı ve iktidar partisi 300'e yakın milletvekili çıkardı. Bu problemi çözmeye katkısı ne olacak. Anayasa değişikliği mümkün değil. Fiili durum taa öbür seçime kadar devam mı edecek? Görünen o ki, ekseriyet "hele o gün gelsin bakarız" dışında pek bir şey bilmiyor. Eminim en yakındakiler dahil herkes bizim gibi merakla ne olacağını bekliyor.