İki şeyi anlayamadan, nasıl bir şey olduğunu göremeden gideceğim bu dünyadan.. Biri bağımsız yargı.. Diğeri basın özgürlüğü.. Hakikaten basın özgürlüğü ne demek? Böyle bir talep var mı? Basının özgür olduğu dönemler oldu mu? Bu iş kanunla mı olur? Anayasa ile mi olur.. Olmaz herhâlde.. Olsa anayasaya "basın hürdür sansür edilemez" yazmış abiler. Herkes kanun önünde eşittir yazmışlar. Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir, yazmışlar. Daha ne yapsınlar.. Kalkıp bir de sizin yerinize yürüsünler mi? Örneklerden de anlaşılacağı üzere bu iş anayasaya madde koymakla olmuyor. Biz "peki nasıl olur"a cevap arıyoruz.. Ama ondan önce bu memleketin ama bugün ama dün böyle bir talebi oldu mu sorusuna da cevap bulmamız lazım. Aslına bakarsanız yok. Ne yapacaksınız özgür basını.. Mahkemelerden adalet talebiniz var mı? O da yok. Mağdur olunca aklımıza gelir. Son 20 sene içinde efsane bir mahkeme kararı hatırlayanınız var mı? Adalet tecelli etti, vicdanlarımıza su serpildi diyebileceğiniz türden bir karar? Benim hatırladığım yok.. Muhtemelen sizin hatırlamaya da ihtiyacınız yok. Şöyle kılı kırk yaran, savunmanın heyecan verdiği, iddia makamının gecesini gündüzüne kattığı, dosyalar, deliller, şahitler, aldatmak isteyenler, çürütenler.. Ve adalet.. Yok.