Laleli'de Tayyare Apartmanları olarak bilinen binaların daha
önceki adı Harikzedegan Apartmanları imiş.
918'de İstanbul, düşman işgalini beklerken bir başka felaketi daha
yaşamış; en büyük yangınlardan biri çıkmış. Cibali, Altımermer ve
Fatih’teki birçok ev bu yangında kül olmuş.
Sokaklar malını mülkünü kaybetmiş, canını kurtarmış
yangınzedelerden geçilmez olmuş.
İstanbulluların bağışlarıyla harikzedeganın (yangınzedelerin) hiç
olmazsa bir kısmına başlarını sokacak evler yapılması
planlanmış.
Bir yardım toplama kurulu oluşturulmuş.
Evkaf Nezareti 911 yangınında kül olan Koska Medresesi'nin arsasını
vermiş.
Devrin meşhur mimarlarından Kemalettin Bey, Laleli'deki bu arsaya,
altışar katlı dört blok... Toplam 124 daire tasarlamış.
İstanbul'daki ilk betonarme inşaat.. İlk toplu konut.. Başlayan
inşaat 922'de bittiğinde Osmanlı da bitmiş..
Harikzedegan Apartmanları yangınzedelere verilmemiş, THK'ya
devredilmiş.
Bu devirden sonra adı da Tayyare Apartmanları olmuş.
Herkesin gözü bu evlerdeymiş. Her birinin müstakil kömürlüğü,
çamaşırlığı, kimi üç kimi beş odalı daireleri, avludaki merdivenle
çıkılan üst katları, iç avludaki kat kat balkonları, üstü kapalı
terasları mahrumiyet yıllarında cazibeymiş insanlar için.
Harap haldeydi ama 985 yılına kadar bu apartmanlarda oturanlar
vardı.
985'te özel bir anlaşma ile yirmi yıllığına sadece otel olarak
restore edilmek üzere içinde Net Turizm’in de olduğu bir gruba
devredilmiş. Önemli bir para harcanarak (26 milyon dolar) restore
edilmiş ve otel olarak hizmet vermeye başlamış.
On sene önce THK ile ihtilaf çıkmıştı, sonra ne oldu kim aldı kim
verdi bilmiyorum.
Tayyare Apartmanlarının hikâyesi yine en masum olanı.. Hiç olmazsa
bağışlarla yapılmış.. Bağışlar yerine ulaşmamış ama doğrudan şunun
bunun malını gasp yok işin içinde.
O dönemde ondan önce ve sonra şahıs, vakıf, hanedan nice mülkler
çeşitli yollarla el değiştirmiş. Belki de bunların ahı İstanbul’u
bu hale getirdi.