Batılılar bahardır bayramdır diyerek diktatörlerin devrilmesi
için önayak olurken bu günleri hesaba katmamış olabilirler mi?
O günlerde Türkiye model ülke sayılıyordu. Müslüman olmasına rağmen
hem Batı'nın bir parçasıydı, hem ekonomisi iyiydi, hem içinde her
rengi barındırıyordu.
O günkü hesaba göre bu düzenin (diktatörlüklerin) uzun müddet
kendini taşıma imkânı yoktu, hepsi zulümle kanla ayakta duruyordu,
bunun yerine model ülke Türkiye gibi akredite edilmiş bir yapı
arzulanıyordu?
...
Sovyetler Afganistan'ı işgal edince Amerikalılar, Pakistan
istihbaratı üzerinden orada belli başlı bazı grupları
silahlandırmış, hesapsız kitapsız şekilde desteklemiş, Sovyetler
çekildikten sonra o gruplar başa bela olmuştu. Ortada dehşet bir
enkaz kalmıştı. O tecrübeye rağmen Suriye'de aynı usulü denerken
nasıl bir hesap yapmış olabilirler.
IŞİD gibi inanca bulanmış ideolojiden beslenen yapıların yaşama,
serpilme, literatürünü üretme ve insanları ikna etme kabiliyeti,
kendilerini ölümüne feda etme kabiliyeti yüksek. Bu sadece IŞİD'te
mi böyle? 70'li yılların sonunda Amerika'da meşhur bir tarikat
vardı. People's Temple.. Manyağın biri bir tarikat kurmuştu.. Sonra
üyelerini cennetimizi kuracağız diyerek Güney Amerika'da (Guyana)
toplamıştı. Liderlerinin bir vaazı üzerine 1000 kişi siyanür içerek
intihar etmiş, intihar etmek istemeyenler öldürülmüştü. 5000 kişi.
Bu da Hıristiyanlıktan beslenen bir yapıydı.
Sol ideolojilerde bu anlamda derinlik yok.