Ahmet Sağırlı Türkiye Gazetesi

Körlerin köyünde

Bu anonim hikâyenin farklı versiyonları var. Kiminde tek gözü gören adam kaçıp kurtuluyor, kiminde gören gözünü oyup, "Şimdi rahat edersin apur sapur konuşmazsın" diyorlar.....Dere tepe dolaşmasını seven...

14 Nisan 2017 | 440 okunma

Bu anonim hikâyenin farklı versiyonları var. Kiminde tek gözü gören adam kaçıp kurtuluyor, kiminde gören gözünü oyup, "Şimdi rahat edersin apur sapur konuşmazsın" diyorlar.
....
Dere tepe dolaşmasını seven tek gözlü bir adam varmış. Bir gün uzaklarda renkleri karmakarışık bir köy görmüş; alacalı bulacalı garip bir köy. Yaklaşmış köye doğru. Yolları bir tuhaf, evleri bir tuhaf, insanları bir tuhafmış köyün…
Köye girince, anlamış meseleyi. Körler köyüymüş burası. Kadınların, erkeklerin, çocukların, velhasıl herkesin sımsıkı kapalıymış gözleri…
Gezgin, burada yaşamaya karar vermiş: “Hiç değilse benim bir gözüm var!” demiş, “Körler ülkesinde şaşılar kral olur derler. Ben de bunların başına geçer, yaşarım!”
Körlerin gözleri yokmuş ama elleri, kulakları, burunları çok hassasmış. Kendilerine göre kurdukları düzen içinde yuvarlanıp gidiyorlarmış.. Yürümeleri, konuşmaları başka türlüymüş…
Bir gün körlerden biri diğerinin malını aşırmış. Sadece tek gözlü adam görmüş bunu. Bağırarak ilan etmiş: “Filanca, falancanın malını çaldı.”
Körler: “Nereden biliyorsun? O kadar uzaktan duyulmaz ki!” demişler.
“Ben duymadım, gördüm!” demiş.
Körler görmek diye bir şey bilmiyorlarmış.
“Ne demek görmek?” demişler..
Anlatmış, anlayamamışlar.
“İnanmayız, imtihan edeceğiz seni!” demişler.
Adamı almışlar, uzakça bir yere dikmişler.
“Anlat bakalım, şimdi biz ne yapıyoruz?” diye sormuşlar.
Adam anlatmış: “Oturuyorsunuz, konuşuyorsunuz, şu ayağa kalktı, bu elini oynattı, beriki bacağını sallıyor vs.”
Derken körler bir duvarın arkasına geçip bağırmışlar: Şimdi ne yapıyoruz?
“Duvarın arkasına geçtiniz, göremiyorum …”
“Ne olmuş yani duvarın arkasına geçmişsek, görmek diye bir şey olsa yine görürdün."
Adam: “Duvarın önüne geçin, söyleyeyim!”
“Bu kadar uzaktan duyduktan sonra ha duvarın önü ha arkası, ne fark eder?”
“Ben duymuyorum, görüyorum!”

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
"Bu devlet işi" demişler.. 11 Mayıs 2017 | 675 Okunma Hüsranla biten hikâye.. 10 Mayıs 2017 | 516 Okunma Şehirle beraber büyüyen çocuklar... 09 Mayıs 2017 | 504 Okunma Yaşanmış istihbarat fıkrası... 05 Mayıs 2017 | 385 Okunma Muhafazakâr-Lümpen 04 Mayıs 2017 | 525 Okunma