Geçen hafta, Genelkurmay Eski İstihbarat Dairesi Başkanı İsmail Hakkı Paşa Al Jazeera'ya konuştu. O konuşma metninden herkes kendine göre bir şeyler çıkarabilir.
Benim çıkardığım şu: Küçük ve orta halli ülkelerde orduların dışarıdan gelecek tehditlere karşı kendini savunma imkânı yok. Ordu tek işe yarar, dışarıdan birileri parmaklamazsa içerde düzeni korur, rejimi korur. Bu koruma için yine dış mutabakat ve himaye gerekiyor. Dışarı ile mutabakat olmazsa bir işe yaramıyor. Mesela Saddam'ın ordusu.. Rejimini koruyabildi mi?
Kaddafi'nin ordusu? Hüsnü Mubarek'in ordusunu örnek olarak veremeyeceğim orada Mısır'ın ordusu değil, ordunun Mısır'ı olduğu için durum biraz farklı.
...
Ben şahsen İsmail Paşa'nın değerlendirmelerinden çok rahatsız olmadım. Böyle şeylerin konuşulması lazım. Ama haylaz ya da asi bir genç, ben askerlik yapmak istemiyorum, o düzene ve uygulamaya sıcak bakmıyorum dediği zaman halkı askerlikten soğutacak telkinde bulunma muamelesi görüyorsa paşanın nasıl bir muamele görmesi gerektiğini de tartışmak kaydıyla.
O değerlendirmeden size iki paragraf aktarayım: