Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay'dan:
Yaşayan en önemli düşünürlerden Jürgen Habermas'ın bir sözü var:
'Mevki sahibi olan entelektüel artık entelektüel değildir.' Burada
bizim entelektüelimizin malul olduğu şey mevki düşkünlüğü ve
niteliği önemli olmaksızın iktidar tutkunluğu. Bir iktidar kültü
var entelektüellerimizde. Bu şekilde yaklaşımlar yaygın maalesef.
Bunu tabii entelektüel sıfatı altında belki yerleştiremeyeceğimiz,
ama biçimsel olarak o kategoriye sokabileceğimiz insanlar çok kaba
şekilde yapıyor. Yani yanaşarak, moda deyimle tetikçilik yaparak,
objektifliğini yitirip, sadece ve sadece övgünün düşünme olduğunu
söyleyerek... Tabii sövgünün de düşünme olduğunu düşünenler var ve
bu da yanlış.
.....
İktidardan mutlaka uzak duran bir figürdür entelektüel. Ve bilginin
iktidarının da peşinde koşmayan, kimsenin dile getiremeyeceği
şeyleri bedelini ödemeyi göze alarak dile getiren bir figürdür.
Yani vicdanıdır toplumun. Bu dünya tarihinde de Türkiye'de de
böyledir. Ama şimdi siyaset popüler bir kültür hâline dönüştüğü ve
ticarileştiği için bizim entelektüellerin iştigal ettiği alanlara
da bu sirayet etmiştir.
Burada o popüler üslubu beslemiştir ve etkili olmak etkili
görünmek, bu yolla dinleniyor olmak baş amacı hâline gelmiştir
entelektüelin. Oysa baktığınız zaman bunun arkası boş. Yani düşünme
yok, vicdan yok, hakça bir yaklaşım endişesi hiç yok.