AP'nin ileri gelenlerinden Tevfik İleri Millî Eğitim Bakanı
olunca, Orhan Cemal Fersoy kapısına dayanmış:
-Tevfik Abi, bana iş, demiş.
Cemal Fersoy'un avukat olduğunu bilen Tevfik İleri sormuş:
-Yahu sana millî eğitimde nasıl iş verebiliriz ki?
-Abi demiş, beni talebe müfettişi olarak yurt dışına gönder.
Bakan müsteşarını çağırmış, yurt dışında münhal talebe müfettişliği
kadrosu olup olmadığını sormuş. Müsteşar araştırmış, hepsi
dolu.
Tevfik İleri, Orhan Cemal Fersoy'a, "Yapacak bir şey yok, şimdi
git, kısa zamanda bir iş buluruz" demiş. Bu işin git gelle
uzayacağını hesap eden Cemal Fersoy, "Abi yurt dışında bu kadar
talebe müfettişi var. Bunlar çalışıyor mu, çalışmıyor mu? Bunları
kim denetliyor. Sen beni talebe müfettişlerinin müfettişliğine
tayin edersen bütün ülkeleri dolaşır, hepsini denetlerim"
demiş.
Müsteşar tekrar çağrılmış. Müfettişler müfettişi için mevzuatın
uygun olup olmadığı öğrenilmiş. İmkân dahilinde olduğu anlaşılınca
Cemal Fersoy talebe müfettişlerinin müfettişliğine tayin edilmiş.
Fersoy düşmüş yollara. Harcırahı maaşının 50 katı. O ülke senin, bu
ülke benim tam 4,5 yıl dolaşmış. 4,5 yıl sonra istifasını verip
particiliğe soyunmuş. Yıllar sonra Demirel hükûmetlerinden birinde
Millî Eğitim Bakanı olmuş. Talebe müfettişleri ve müfettişler
müfettişiyle ilgili dosyaları istemiş. Görmüş ki müfettişler
müfettişliğine kendisi ayrıldıktan sonra hiçbir atama yapılmamış.
Müfettiş kadroları ise dolu. Düşünmüş ki, "Devletin bu kadar
ekmeğini yedik, hiç olmazsa bir iyiliğimiz olsun." Müfettişler
müfettişliği kadrosunu kaldırmış. Talebe müfettişliği sayısını da
üçte bire düşürmüş. Cemal Bey, yıllar sonra bu hatırasını
anlatırken, "Hiç olmazsa bu yolla 4,5 yıllık masrafımızı çıkardık"
derdi
. . .
Vâ-Nû