Müfredatla adam yetişir mi, bence yetişmez.
Bu işler bir klasörlük müfredatla olsaydı dünyadaki yüzlerce ülke
sıkıntı çekmezdi.. Başkalarının müfredatı sır mı, alır, tercüme
eder, biraz da uyarlama yapar çocuklarını okuturlardı.
Amerikalı ne okutuyorsa onlar da onu okuturdu.
Şanghay beşlisi ne okutuyorsa diğerleri de onu okuturdu.
Bu iş devrim-karşı devrim, etki-tepki ile olmaz.
Tepeden inme de olmaz. Olsaydı cumhuriyetten sonra tevhid-i
tedrisat sloganıyla kutsallaştırılan 90 yıllık müfredatla
olurdu.
...
Herkesi okutma iddiası işi baştan bitiriyor zaten.
Milyonlarca çocuğu 5-6 yaşında ailesinden teslim alıp taaa 22
yaşına kadar okutuyorum adı altında oyalıyorsanız müfredatınız ne
olursa olsun o nesillerden hayır gelmez.
İlköğretimden sonrasına karışmayacaksın.
İlköğretimde okumayı yazmayı öğreteceksin. Dilekçe yazmayı
öğreteceksin. Dört işlemi öğreteceksin. Biraz da temel vatandaşlık
bilgisi verip çocukların yakasını bırakacaksın.
Gerisi arzdır taleptir.
Sanayi ve hizmet sektörü meslek lisesini açar.
Kamu idaresi olarak sana lazım olan adamı yetiştirecek liseyi,
üniversiteyi veya yüksekokulu açar, talipler arasından seçip onları
istediğin müfredatla yetiştirirsin. Devlet çarkını çevirecek
yetişmiş adam okuma çağındakilerin yüzde 2.5'ine tekabül eder.
Kalanlar ne olacak?
Arzu edersen okumak isteyene teşvik verebilirsin
Dileyen dilediği yere gitsin ben o okulların beyanını esas alır
beyanlarına sadık olup olmadıklarını denetlerim dersin. Beyan etmek
ve kamuoyuna duyurmak kaydıyla ne okuturlarsa okutsunlar.
Kamuya yetişmiş adam alacaksan eleme kriterlerin namuslu ise zaten
yetişen gelir girer.