2007
seçimlerinden sonra siyaset sahnesinden silinen bir isim bir
törende "muhafazakârlık" üzerine bir şeyler söylemişti, çok
bozulmuştuk. Muhafazakârlara çattı diye haber
yapmıştık.
Şöyle
demişti:
“Türkiye’de
kendisine muhafazakâr diyenler bir kere önce kendi köylülüklerini
itiraf etsinler. Muhafazakârlık henüz Türkiye’de şahidi olduğumuz
bir şey değil. 1960'lara kadar Türkiye’de hâlâ muhafazakârlığa
rastlamak mümkün. Kentliliğini bilen ve hâlâ Osmanlıdaki medeniyet
mirasının varisi olma yetkinliğine sahip kentli insanlar vardı.
Kentli muhafazakârlar vardı. Kentler taşralılar tarafından işgal
edildiğinden beri Türkiye’de kendisine "muhafazakâr" diyen bir
lümpen kitle var.
Bu
kitle lümpendir çünkü kendi gerçek durumunun kendi kimliğine
ilişkin gerçeği yansıtan bir bilince sahip
değildir.
Türkiye’deki muhafazakârlık içselleşmiş bir muhafazakarlık değil üstlenmiş bir muhafazakârlık."