Geçen gün altın-maden işlerinden anlayan birisine
sordum: İyi hoş da bu adam 7 milyar dolarlık
altın çıkarmış, memlekete hizmet etmiş.. Bu abinin düzenini neden
bozdular?
Anlattı:
Türkiye’de altın üretimi siyanürle yapılabiliyor. Biz de altın
gümüşe yapışık, bakıra yapışık.. Cürufun içinde..
Bunu da ancak siyanür havuzlarında ayrıştırabiliyorsun. Başka yolu
yok. Dedikleri kadar altın çıkarmaları için Türkiye’nin siyanür
ithalatının 4-5 katına çıkması lazım.
Ne kadar siyanür ithal edildiği belli. İthalatı izne tabi..
Tehlikeli madde. İthal edilenin önemli bir kısmını devlet
kullanıyor, piyasaya verilen miktar belli.
O kadar altını çıkarabilmek için ithalatın 4 kat, piyasaya verilen
miktarın da 15-20 kat artmış olması lazım.
Altın falan çıkarıldığı yok. En azından beyan edilen kadar yok.
Peki nasıl oluyor bu iş.
Kapalıçarşı kayıt dışı paranın girip çıktığı, gayriresmi ödemelerin
yapıldığı bir merkez. Milyarlar girip çıkıyor. İran’la ticaret
oradan dönüyordu. Ortadoğu parayı oraya getiriyordu... Ekonominin
nefes alma borusu gibi. Göz yumulan, mali denetime tabi tutulmayan
bir yer..
Bunlar o piyasadan aldıkları altını eritip külçe haline getirip biz
çıkardık diyerek beyan etmişler. Toplanan paraları legalize
etmişler. 40-50 tonu çevirip durmuşlar.
İşin bir başka yönü daha var. 7 milyar dolarlık altın çıkarmak
varken diğer insanlar niye sanayicilikle boğuşsun.. Otomotiv desin,
plastik desin.. Bu abi kabiliyetli 7 milyar dolarlık çıkarmış..
Öbürü de bir başka yerde 700 milyon dolarlık çıkarır.. Bir başkası
70 milyon dolarlık çıkarır. Üstelik bu hesaba göre devlet de teşvik
eder. Herkes enayi o akıllı mı? Burası petrolü doğalgazı olan bir
ülke değil. 7 milyar dolar devletin burun kıvıracağı bir rakam
değil.