Devlet memuru olup kendi isteği ile ayrılanların dışında
başarısız oldukları gerekçesiyle işine son verilen kaç kişi var?
Devlete kapağı attı mı geriye tek hesap kalıyor: Ne zaman emekli
olabilirim. Bunun anlamı ne? Onların işvereni durumunda olan
devlet, çalışanlarının hizmetinden o kadar memnun ki, hiçbirini
atma ihtiyacı duymuyor. Yani memurlar ve diğer kamu çalışanları
özel sektör çalışanlarından daha başarılı. Bu doğru değilse onların
işvereni işe aldıklarının başarılı olup olmadıklarına.. bir işe
yarayıp yaramadıklarına bakmıyor. Bu da doğru değilse o kadar
merhametli bir işveren ki genellikle başarısızları istihdam
ediyor.. Başarılılar nasıl olsa özel sektörde iş bulur, diyor. Bu
da doğru değilse bizim mevzuatımızda, anlayışımızda, düzenimizde,
sistemimizde bir terslik var. O zaman niye düzeltmedik sorusu akla
geliyor.
Şimdi sırası mı diye diye 93 yıl geçmiş.
MIŞ-MUŞ
Sovyetler Birliği döneminden bugünkü rejime geçişi anlatan bir
belgesel seyretmiştim. Yaşlı bir adam şöyle diyordu:
Biz o zamanlar çalışıyormuş gibi yapıyorduk. Devlet de bize maaş
veriyormuş gibi yapıyordu. Geçinip gidiyorduk. Mış gibi, muş gibi
yapmak da başlı başına bir iş. Yargılıyormuş gibi. Kılı kırk
yarıyormuş gibi. Vakti yokmuş gibi... Demokrasiyi dert ediyormuş
gibi... Endişeleri varmış gibi... Hukukun gereği buymuş gibi...
Seviyormuş gibi... Hasret kalmış gibi... Biliyormuş gibi... Üzülmüş
gibi... Çok önem veriyormuş gibi... Derdi buymuş gibi.. Söz
sahibiymiş gibi... Eşit şartlara sahipmiş gibi... Millet karar
vermiş gibi... Müzakere ederek sonuca varmışlar gibi... ... Onlarda
bitmiş. Belki bizde de yakında mışlı muşlu işler biter ve herkes
işine bakar.