Ahmet Sağırlı Türkiye Gazetesi

Papatya kararnamesi

Ulaş Bıçakçı'nın bir papatya hikâyesi var:"Çalışan annenin, başka kimsesi olmadığı için işe gittiğinde küçük çocukları evde yalnız kalıyorlarmış. Anne...

09 Şubat 2017 | 599 okunma

Ulaş Bıçakçı'nın bir papatya hikâyesi var:
"Çalışan annenin, başka kimsesi olmadığı için işe gittiğinde küçük çocukları evde yalnız kalıyorlarmış. Anne, bakıcı tutamadığı için çocuklarını, kendisi yokken hiçbir yanlışlık yapmayacak şekilde eğitmeye karar vermiş. Evde olabilecek her şeyi tasarlamış ve çocuklara tek tek tembih etmiş. Muslukları sakın açık bırakmayın, emin olmadıkça kapıyı açmayın, etrafı dağıtmayın, gürültü yapmayın falan. Ancak çocuklar her seferinde yanlış bir şeyler yaparlarmış. Anne inatla o yanlışı da listesine ekler mutlaka başaracağına inanarak tembihlerini yenilermiş. Bir kez, eve geldiğinde her tarafı kontrol etmiş ve her şeyin yerli yerinde olduğunu görerek sevinmiş. Salona dönüp çocuklarına, “Aferin yavrularım” diyecekken vazodaki papatyaların başlarının olmadığını görmüş. Şaşkınlıkla ne olduğunu anlamaya çalışırken çocukların bakışlarından durumu anlamış: “Hay Allah, ‘Papatyaların başlarını yemeyin’ demeyi unutmuşum. Bir türlü olmuyor işte.”
Hayatı simüle edip her hâli kapsayacak kural koymak mümkün mü?

EVET-HAYIR DÜĞMESİ
Bizim parlamento elektronik oylamaya geçmeye karar verdiği zaman bir komisyon kurdu.
Komisyonun başkanı BOTAŞ'ın eski genel müdürlerinden Hayrettin Uzun'du.
Komisyonun görevi bu işin (elektronik oylamanın) başka ülkelerde nasıl yapıldığını incelemekti.
Rahmetli Hayrettin Uzun ziyaret ettikleri parlamentoları anlatırken Almanya'daki sisteme şaşırdıklarını söylemişti.
Federal meclisi ziyaretlerinde sormuşlar:
-Sizde oylama nasıl yapılıyor?
Muhatapları, milletvekili masalarındaki iki düğmeyi göstererek;
-Eğer milletvekili evet diyecekse bu mavi düğmeye, hayır diyecekse yanındaki kırmızı düğmeye basıyor, demiş.
Bizim heyetten biri sormuş:
-Peki yanında oturan, gelmeyenin yerine mavi ya da kırmızı düğmeye basarsa ne olacak?
Alman şaşırmış:
- Yanındaki başkasının yerine neden düğmeye bassın?
Almanın böyle bir ihtimali aklı almamış.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
"Bu devlet işi" demişler.. 11 Mayıs 2017 | 675 Okunma Hüsranla biten hikâye.. 10 Mayıs 2017 | 516 Okunma Şehirle beraber büyüyen çocuklar... 09 Mayıs 2017 | 504 Okunma Yaşanmış istihbarat fıkrası... 05 Mayıs 2017 | 385 Okunma Muhafazakâr-Lümpen 04 Mayıs 2017 | 525 Okunma