Evvel zaman içinde kralın biri soytarısını çağırtmış.
Soytarı haberciye;
-Gelmiyorum, demiş; gidin söyleyin başımı vurdursun da kurtulayım
bu dertten.
Kral kızmış..
-Derdest edip getirin o alçağı buraya, demiş.
Huzura getirmişler.
Sormuş kral:
-Sen ne cesaretle benim emrime karşı geliyorsun?
Boynunu bükmüş soytarı:
-Sormayın efendim, öyle bir derdim var ki boynumu vurdursanız da
kurtulsam.
Kral kellesinin gitmesine razı olacağı derdi ne olabilir ki diye
düşünmüş.
Sormuş:
-Nedir derdin?
-Oğlum efendim..
-Küçük bir çocuk mu dert ettiğin?
-Çocuk deyip geçmeyin efendim. Bir görseniz anlarsınız ne
istediğimi..
Çocuk getirilmiş.. Avazı çıktığı kadar ağlıyormuş.
Kral ne istiyorsun, söyle hemen getirsinler deyince ağlamayı
kesmiş.
-Pekmez isterim, demiş.
Hemen bir kazan pekmez getirmişler..
Bir kaşık almış, yine başlamış ağlamaya.
-Ee, şimdi ne istiyorsun, diye sormuş kral.
-Tahin isterim, demiş.
Bir kazan da tahin getirmişler.
Bir kaşık almış yine ağlamaya başlamış.
Bu sefer ikisinin karıştırılmasını istemiş.. Karışımından bir kaşık
almış, yine avazı çıktığı kadar bağırmaya başlamış..
Soytarı "Efendim ben söylemiştim" demiş, ama kral inat etmiş bir
kere.. Çocuk ne isterse yaptıracak.
Yine sormuş ne istediğini.. Çocuk yoğurt demiş. Bir kaşık aldıktan
sonra ağlamasına devam edince hepsinin karıştırılmasını
istemiş.
Karıştırıp önüne koymuşlar.. Bir kaşık alır almaz başlamış
ağlamaya..
Kral bağırmış:
-Yahu şimdi ne istiyorsun?
Çocuk ağlamayı kesip cevap vermiş:
-Şimdi hepsini ayırın.
SERVET