“Tanıdığın her insanın içinde, mutlaka tanımadığın
bir insan daha vardır!”
Liderler henüz yakın temasa geçmediler.
Açıkta elense çekişip duruyorlar.
Koalisyon görüşmeleri başlayınca belli ki birbirlerinin içinden
pırtlayacak yeni kişiliklerle tanışma şansını yakalayacaklar.
***
Görüşmelere başlamadan kesinleşti:
“Yüzde 60’lık Muhalefet Bloku”nun bir araya gelme şansı artık
sıfır. (Bu oran ile Aziz Nesin’in verdiği
yüzdenin yine de tesadüf olduğuna inanalım gitsin!)
Bu arada koalisyonun 1. ve asli
ortağının Tayyip Bey olacağı da daha ilk
günden kesinlik kazandı.
Koalisyon turlarına bir iki gün içinde başlayacak
olan Ahmet Davutoğlu’na
ise “sahibinin sesi” deyip geçemeyiz.
“Sahibi” bile bu hususa tam olarak kanaat getirmiş değil.
Seçimin en muzafferi
HDP’li Demirtaş sessiz ve derinden belli
ki vahşi bir muhalefet sergileme hazırlığı ile meşgul.
Parti “Türkiye partisi” oldu.
Şimdi asıl hedefi “ana muhalefet partisi” olsa
yeridir.
Çünkü HDP dışındakiler ona göre “düzen partileri”dir.
CHP’nin atacağı yanlış bir adım, HDP’ye bunu
sağlayacaktır.
CHP, 1997’de Mesut
Yılmaz başkanlığındaki (ANASOL-D) azınlık hükümetini
dışarıdan destekledi.
O dönemin CHP’si uzlaşmacı adımıyla biraz takdir ve puan
kazandı.