“Pahalılık yüzünden anamız ağlıyor!” diyen çiftçiye çok
içerlemiş, “Ananı da al git!”demişti.
Bu analiz yakın tarihimizin, en özlü ekonomi-politik analizi
idi.
Bendeniz de bunun üzerinden bir karşı analiz teşebbüsünde
bulundum.
Iki kez mahkemeye düştüm.
Çok şükür, mevcudiyetini yara bere içinde de olsa hâlâ sürdürebilen
yüce Türk adaleti, “Cumhurbaşkanı’nın hakaret ve
iftira” iddiasını ciddiye almadı.
Böylece “olağan şüpheli” ilan edildiğimle ve Cumhuriyet
savcıları karşısında ter döktüğümle kaldım.
***
“Analiz”in sözlükteki tanımı şöyle:
“Maddi veya düşünsel bir konuyu ana parçalarına ayırmak sonra
da o parçaların birbiriyle ilişkilerini inceleyerek sonuca
ulaşma yöntemi.”
Bu yöntemin son kurbanı Diyarbakır Barosu Başkanı
Av. Tahir Elçi oldu.
Tahir Bey, temiz anlamına gelen adına ve “Elçiye zeval
olmaz” atasözümüze güvenerek ve PKK ile AKP arasındaki resmi
ve gayri resmi ilişkilerden yola çıkarak,“PKK terör örgütü
değildir” dedi.
Av. Elçi analizinde mantıken de hukuken de haklı...
Ciddi ve güçlü bir devlet hiç terörle müzakereye oturur
mu?
Ve örgütün doğal lideri ile hem de tutanağa bağlanan resmi görüşme
yapar mı? Dahası...