Politikacının en güçlü dayanağı, halkın hafızasının
zayıflığıdır.
İngiliz bu lafı iktidardakiler için söylemiş.
Ama bizde, belleği halkınkinden daha da zayıf olan politikacının
kendisi.
Belleği zayıf olan halk ise elbette acınır merhamet duyulur. Ama bu
durum vekil, bakan hatta cumhurbaşkanı için söz konusu ise acımak
onlara saygısızlık hatta suç olur.
Onlar da milletin başını belaya sokmamak için bu nedenle “itirafçı”
olmak ve “iyi halden” yararlanmak istiyorlar:
“Biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz. Ben de bundan
sorumluyum!” (Recep Tayyip Erdoğan 17 Ekim 2017)
Reis, elbette çok deneyimli çok uyanık. Bunu görmek için, o
münasebetsiz bakanın dedigi gibi, mahşer gününü beklemeye ve berata
gerek yok.
Artık dijital kayıtlar, YouTube, Twittter, WhatsApp var.
FETÖ’nun sadece kimlerin dizlerine kapanmadığını isim isim, resim
resim zaten biliyoruz.
Kim ne dedi ne halt etti, artık yirmi yıl öncesinden yirmi dakika
öncesine dek herkesin avucunun içinde, ekranlarda.
Bu kayıtlar örneğin, Twitter bir dönem Reis’in dediği gibi tam bir
baş belası. Bu bela yüzünden “parsel parsel satan” da bunu
açıklayan da siyasetten silindi gitti.
*** Kartal’da altından hâlâ ceset
çıkarılan binanın enkazını ziyaret eden Reis, nedense şöyle demekte
görmemiş bir beis:
“Binanın altında kalıp şehadete ulaşanlara Allah’tan rahmet
diliyoruz. Almamız gereken bir çok dersler var. Atılması gereken
adımları atacağız!