Anlatımın zenginliğini, şiirselliğini,
ifadenin derinliğini, daha iyi hissetmek için belki biraz Osmanlıca
sözlük bilgisi de gereklidir.
100 yıl önceki şu basirete, şu ferasete bakar mısınız?
“Bütün bu şerâitten daha elim ve daha vahim olmak
üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip
olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde
bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini,
müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit
edebilirler.
Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş
olabilir.”
*
Çok şükür milletimiz fazla fakr ü zaruret
içinde değil...
Ve iktidara sahip olanlar da açık bir hıyanet içinde değil...
Ama fazlasıyla gaflet ve çokça dalalet içinde oldukları da
açık!.
Bu yüzden de milletin en azından yarısı bin türlü hukuksuzluğa,
türlü hoyratlığa maruz kalmaktan harap ve bitap düşmüş durumda.
Bu nedenle de çoğu kez yanlış söylenen, “bedhah”ı açmanın
tam yeri ve zamanı.
“Bedhah, kötülük isteyen, kötü yürekli, kötü dilekli
(TDK).”