Bazı akıllara karpuz kabuğu düşürmek gibi olmasın ama boza,
Osmanlı’da keyif verdiği için bir dönem şeyhülislam fetvasıyla
yasaklanmıştı.
Yeni Türkiye, eskinin yasaklarıyla inşa edildiğine göre bugün, Vefa
Lisesi bahçesinde 145. yıllarını boza içerek kutlayacak
öğrencileri, öğretmenleri ve mezunları derdest etmenin
zamanıdır.
Geçen hafta Ankara’da Mülkiye öğrencilerinin İnek Bayramı şenliği
yasaklandı. 158 yıllık okulun geleneğinde boza içmek de yok, sadece
affedersiniz, bir inek bulup okulun çevresinde tur attırmak gibi ve
hep birlikte marşlarını haykırmak var(dı) “Ey vatan, gözyaşların
dinsin yetiştik çünkü biz!” diye marşları var (idi).
Vefalılar ise bir mâni çıkmazsa, bugün boza içip “Biz Vefa Lisesi
öğrencileri; Bilgi ordusunun gönüllü eri; Aydınlatacağız yurtta her
yeri” diye marşlar söyleyecekler.
***
Ülkenin yarısı karanlığa “evet” diyor.
Öteki yarısı ve okumuş gençleri ise aydınlığa aç.
Tam da Gençliğe Hitabe’deki manzara...
“Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri (değilse bile seçim
sandıklarının bir kısmı) zaptedilmiştir.”
Bu durumun önümüzdeki seçimde de tekrarlanmayacağının hiçbir
garantisi yok!
Tek çözüm karanlığa karşı cepheyi sürpriz, güçlü adaylarla
güçlendirmektir.
Eski siyasi alışkanlıklardan ihtirası veya kifayetsizliği defalarca
kanıtlanmış siyasetçilerin taleplerine, hedeflerine, hayallerine,
zaaflarına geçit vermemektir.
Bunun için eskiye ait ittifak alışkanlıklarından al gülüm ver
gülümcü formüllerden kaçınmak, dünyanın ilgisini çekecek adaylar ve
iddialarla ortaya çıkmaktır.
Herkesin kafasında ve yüreğindeki tek endişe “Beka sorunu”.
Bu sorun elbette enflasyonun, doların, işsizliğin, piyasaların
patlamasından ötede bir sorundur.
Beka dediğimiz de dönüp dolaşıp dış dünya ile ilişkilerimize
dayanıyor.
Efelenmenin, dayılanmanın ayıbı ve kayıbı ile ülkemiz tıkandı
kaldı.
***
Buyurun size bodoslama bir - iki soru:
Bizim beka sorunumuz nerede düğümleniyor?
Ortadoğu’da!..
Ortadoğu’da geçerli kaç dil var:
Arapça, Kürtçe, İngilizce ve Türkçe!
İkinci soru:
Dünyanın karşısına bu dillerin hepsini konuşan, dünya çapında bir
adayla çıkmak ülkemizin saygınlığına katkı yapmaz mı?
Üçüncü soru:
Kanserli hücrelerin DNA yapısına müdahale eden bir kafa Hazine
parası ile köprüler, tüneller ve havaalanları yaptıramaz mı? Başka
soruya gerek yok.
Bu tanımlara uyan aday bellidir. Mardinli ve Nobel ödüllü Profesör
Aziz