“Yar bana Tayyip Bey’siz bir yazı!..” dileğinin
tutacağı yok. Bir de Davutoğlumuz var.
Zahiren de olsa “Parti Lideri ve Başbakan” sıfatı
taşıyor.
Üstelik fevkalededen stratejik derinliği haiz bir cevher yumurtlama
kapasitesi var.
Destansı ses tonuyla attığı yanık nutuklara kulak tıkamak imkânsız.
Partisinin gizli toplantısında AKP’nin yeni vekillerine şöyle
buyurmuş:
“Görev aldıktan sonra evini, arabasını, yaşam
tarzını değiştiren adamı partiye sokmam!”
Yani topun ağzında, sadece “adamlar”.
“Madam”lara bir şey yok.
Atalarımız ne demişti:
Yağmasan da gürle!
Ama lütfen dikkat etsin!
Yağarken üstünü başını ıslatmasın!
“Lüksten gösterişten kaçının yoksa partiye sokmam” lafı boyuna
posuna birkaç numara büyük.
O lafların ucu Ruhani-Rahmani Lideri’ne
dokunabilir! “İtibardan tasarruf olmaz!”buyuran Sicil Amiri’ni
kızdırabilir.
Ne demek “Partiye sokmam!”
Parti babanın malı mı?
Aman ha!
Bereket versin Tayyip Bey partiye kendi arzusu ile
gelmiyor.
Bir parmak işaretiyle partisi ayağına koşuyor!