Ankara - ABD ve İngiltere ile el ele verip 1991 yılında “kitle imha silahı” yalanıyla Irak’a saldırmıştı.
Yıllar sonra itiraf ettiler ki, “imha” dedikleri silah, meğer dünyayı “ikna” içinmiş.
İkisini karıştırmak için neler yapılmadı, neler!
CNN adlı Amerikan TV kanalı adını dünyaya o dönemde 7/24 “Canlı Savaş Yayını” ile duyurdu ve ünlendi.
Dünya gece - gündüz kovboy filmi izler gibi heyecanla Saddam’ın peşindeki Amerikan ordusunu izledi durdu.
Savaşın ayrıntıları, krokilerle, haritalarla dünya kamuoyu ile sözde paylaşılıyordu.
Bu arada magazinel destek de ihmal edilmiyordu.
Bizdeki 1991 yılı Kasım ayı gazeteleri, çok şükür bizim dahil olmadığımız savaşla ilgili, birinci sayfadan ilginç ayrıntılarla doluydu:
“Amerikan Genelkurmayı, Irak’ta esir düşen kadın askere talimat gönderdi: Tecavüz ederlerse sakın karşı çıkmayın!”
Talimatın İngilizlerin ünlü atasözüne atıfla, “Zevk almaya da bakabilirsiniz” gibi bir tavsiye içerip içermediği yorumları yapılıyordu.
Ancak esir düşmüş kadın askerlerin, bu talimattan nasıl haberdar olacakları meçhuldu.
Amerikalılar gizli veya açık hâlâ ve her fırsatta “Türkiye’nin katkısı çok yaşamsal” diye tekrar edip duruyorlar.
Nedenini açıklamak da ölünceye dek hep Bülent Ecevit’e düşüyordu:
“Yoksa çok fazla sayıda Amerikalı asker ölecek!”
***
ABD için Türkiye’nin önemi, Mehmetçikin çok kahraman ve fedakâr olması kadar, çok masrafsız görülmesinden kaynaklanıyor.
1950’lerde özellikle de Kore Savaşı döneminde Amerikan Dışışleri Bakan John F. Dulles, “Çok masrafsız, günlük masrafı 23 Centi aşmıyor!” diye Türk askerini öven demeçler veriyordu.
Bay Dulles’ın iltifatlarından Menderes ve iktidarı çok mutluydu. Ama bu konuda yorum yapmayacak kadar da temkinliydi.
Tek yorumu o günlerde yazdığı bir şiir ile Nâzım Hikmet yaptı.
Görünürde haklı nedenle Suriye’yi bombalayan Trump’ı avuçlarını birkaç gündür ovuşturarak izleyen, Başkomutan Erdoğan’a o şiiri ihtiyaten hatırlatmak gerekir:
23 Sentlik Asker
- Mister Dulles/ sizden saklamak olmaz/ hayat pahalı biraz bizim memlekette/ mesela iki yüz gram koyun eti alabilirsiniz/ Ankara’da 23 sente/ yahut iki kilo kuru soğan/ yahut bir kilodan biraz fazla mercimek/ elli santim kefen bezi yahut/ yahut da bir günlüğü ne yirmi yaşlarında bir tane insan/ erkek gözü kaşı, eli ayağı yerinde,/ üniforması, otomatiği üzerinde,/ yani öldürmese, öldürülmeye hazır,/ belki tavşan gibi korkak,/ belki toprak gibi akıllı/ belki gençlik gibi cesur,/ belki su gibi kurnaz (her kaba uymak meselesi),/ belki ömründe ilk defa denizi görecek,/ belki ava meraklı, belki sevdalıdır./ Yahut da aynı hesapla Mister Dulles (tanesi 23 sentten yani)/ satarlar size bu askerlerin otuz beşini birden/ İstanbul’a bir tek odanın aylık kirasına,/