Adaletin kırıntısı bile yetiyor bazen, rahat
bir nefes almak için.
2011’de açılan bir dava nihayet sonuçlandı. Anayasa Mahkemesi
“siyasetçilere ve tanınmış kişilere”, “dönek -
inek” demenin hakaret olmadığına karar verdi.
Yaşasın!
Artık tüm döneklere inek, tüm ineklere de dönek diyebileceğiz.
Ama hayvan haklarına duyarlı iseniz ya da cinsiyet ayrımcılığını
ayıp sayıyorsanız, inek yerine öküz de diyebilirsiniz.
Ama en doğrusu inek veya öküz gibi masum bir evcil yaratık yerine
vahşi bir hayvanın adını da zikretmek!
Artık bu keyifet sizin adaletinize, asaletinize ve muhatabınızın
cibilliyet derecesine kalmış.
***
Dönek - inek sözünü haklı kılmak için
Anayasa Mahkemesi’nin aradığı bir tek şart var:
O sözün “halka mal olmuş” kişi veya kişilere söylenmiş
olması.
“Halka mal olmak” demek, muhatabınızın, “malın
gözü” olması yani işbilir, işbitirir siyasetçi, gazeteci, TV
yorumcusu, medya patronu falan olması demek...
Eğer dönek - inek lafını, konkenden vazgeçip briçte karar kılan
baldızınıza veya tavlayı bırakıp okeye dadanan eski Fenerli, yeni
Beşiktaşlı işsiz güçsüz kayınbiraderinize söylemişseniz, yasanın
koruması altında değilsiniz.
İneklik apayrı bir mevzu.
Döneklik ise yüksek siyasette, medyada ve elbette iş dünyasında
yükselmenin en kestirme yolu - yöntemi.
Döneklik iki tarafa yarar sağlayan bir etkinlik. Yani tam bir
“vin-vin” pozisyonu.
Bu pozisyonun hikmetini, bendenize göre, pratik siyaset hayatımızın
filozofu sayılması gereken merhum Süleyman Demirel
“Siyasi partiler iyi ahlak derneği değildir!”
diye açıklardı.
Çok şaşırtan bir transferden sonra Demirel’e soruyorlar:
- Neden partiye aldınız o milletvekilini? Size ve partimize sövüp
duruyordu, demediği kalmamıştı!
Demirel’in yanıtı Tayyip Bey’in de medyada,
siyasette yaptığı tüm “transferlerin sırrı”nı da
açıklıyor:
“Orada iken bize bağırıyordu. Şimdi bizim kapıya
bağlayacağız. O tarafa doğru havlayacak!”
***
Okurlarımız, lütfen saygısızlık saymasınlar,
naçizane pazar bulmacası sunuyoruz:
“Ey Recep Tayyip Erdoğan, boyun eğdin, emir eri oldun,
milletin ümitlerini boşa çıkardın. Boyan döküldü Tayip
Erdoğan!” (31 Aralık 2008)
“Yolsuzluklarla mücadele edeceğim diyen hükümet,
Türkiye’yi yolsuzluk çukuru içine batırdı!” (25 Şubat)
“Başbakan at üstünde durmayı nasıl beceremediyse, ülke
yönetmeyi de aynı şekilde beceremedi. Bunların
paçalarından yolsuzluk akıyor. Ey Recep Tayyip Erdoğan,
boyun eğdin, emir eri oldun, boyan döküldü!”
(2009)
***