İlahi tecelliye bakar mısınız? 49 yurttaşımızla birlikte rehin
alınan diplomatımızÖztürk Tuncay’ın,
milletvekilliğine başvurduğu gün, yine Irak’ta 16 işçimiz daha
kaçırıldı.
Tuncay ve yanındakiler 101 gün rehin tutulmuş ve içeriği gizli
tutulan bir pazarlık sonucu serbest bırakılmıştı. O dönemde Musul
Başkonsolosu olan Tuncay, sağduyu ve soğukkanlılıkla yönettiği bu
rehine olayı sırasında önemli bir deneyim kazandı.
Daha sonra da büyükelçi oldu ve Tacikistan-Duşenbe Büyükelçiliği’ne
atandı.
Acaba, iktidar yetkilileri 16 işçimizi kurtarmak için, onun bu
zorlu deneyiminden ve bilgisinden yararlanmak isteyecekler mi?
Keşke... Ama sanmıyoruz.
Çünkü vekillik başvurusunu CHP’den yaptı.
***
Kendi saflarından olmayana bu iktidar ne yazık ki iyi gözle
bakamıyor. Sırtı ve aklı Saray’a dayalı bir Başbakan var. Bakan
yaptıklarına, ülkeyi yönetme yetkisi verdiklerine bile
güvenmiyor.
Kendi kabinesinin, kendi atadığı bakanların atama yetkilerini, bir
önceki bakanların imzası ve katakulli bir kararname elinden
alabiliyor.
Bu zihniyet dış politikada neler yapmaz?!
Yaptılar da zaten; Bodrum sahillerine vuran Suriyeli bebek
cesetleri bunun kanıtı. Biz yine de işçilerimizin sağ salim
kurtarılmasını dileyelim, dua edelim.
***
Asıl konumuza geçelim. Konumuz “milletvekilliği!”
Bu konu “ehliyet-tahsil-terbiye” değilse
bile “deneyim” gerektiriyor.
Deneyim? Yani Nasrettin Hoca’nın dediği
gibi “merdivenden düşmüş” olmak!
Türkiye Büyük Millet Meclis üyeliği
elbette “merdivenden düşmek” olmayıp“merdivenden
çıkmak”tır.
Çıkmak?
Dört yıl... Bir dört daha! Bir daha!
Ömür boyu merdiven tırmanmak da basamakta dikilmek de olmayacağına
göre...
Milletvekilliği haklı
olarak “terfi” gerektiriyor.
Ama “mebusluk merdiveni” yazık ki her
zaman “bakanlık” katına çıkarmıyor.
Bu ayrı, derin ve hatta hazin bir hikâye.
Özeti ise şu:
“Liderinizde ve partinizde iktidar olma istidadı” yoksa, siz
değil “bakan”,yetenekleriniz (elbette bugünküler gibi
değil) “başbakanlık veya cumhurbaşkanlığı”kalitesinde de olsa
sittin sene muhalefetten milletvekili olmaya mahkûmsunuz.
Bunun istisnaları var. Ama bu istisna bile iktidarda:
Aslanlar gibi “asrın lideri”ne bağlılığını kanıtlamış olan
Prof. Burhan Kuzu bile, 13 yıl kurbanlık
koçlar gibi çırpınıp durduğu halde bu geçici 60 günlük kabinede bir
bakanlık kapamadı.