Üstelik 2’si oldu bile.
Süryanice “Aylul”den dilimize geçmiş. “Üzüm ayı” demek.
Bağbozumunun başlangıcı.
Eylül’ün namı hüzün ayına çıkmış. Belki üzüm ile ses benzerliği
belki de bağbozumunun hüznünden.
Her ayın 2’si gibi dünyada ve bizde hoş şeyler de olmuş hüzünlü
şeyler de.
02 Eylül 1922: Eskişehir Yunan işgalinden kurtuldu. Yunan Orduları
Başkomutanı General Trikopis esir edildi.
02 Eylül 1925: Tekke ve zaviyeler kapatıldı. Memurların şapka
giymesine ilişkin kanun çıkarıldı.
02 Eylül 1929: Cumhuriyet gazetesinin düzenlediği ilk güzellik
yarışmasında, Feriha Tevfik Hanım (1910-1991)
Türkiye Güzeli seçildi.
02 Eylül 1938: Hatay devletinin kuruluşu ilan edildi. Hatay Millet
Meclisi ilk toplantısını yaptı ve Tayfur Sökmen’i
Cumhurbaşkanı seçti.
02 Eylül 1945: Atom bombası atılan Japonya kayıtsız şartsız teslim
oldu.
02 Eylül 1968: İlk kadın gazeteci ve yazarlarımızdan Sabiha
Sertel 73 yaşında Bakû’da vefat etti.
02 Eylül 1977: İstanbul Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’ndeki gecekondu
direnişinde 12 kişi hayatını kaybetti.
2 Eylül’ler sürüp gidiyor. Yıl 2018 oldu.
Ve henüz 2 Eylül gelmemişken bile “hayatını kaybeden
kaybedene”!
Bayram tatili trafikteki ölümleri artırmaya yarıyor. 9 günde 142
ölü- Bu kaza yerindeki ölü sayısı. Hastaneye ulaştıktan sonraki
sayılar kapsam dışı. Bir de eğlence için ölen- öldürülenlerimiz
var. Düğünde maganda kurşunu ile ölen sayısı 46’ya ulaşmış.
Külliye’ye dil uzatmak gibi olmazsa, destur diyerek bu iki
“h...