Ne yazık ki yargı sistemimiz oltada...
Bu yüzden de yargıya güvensizlik ortada!
Oysa seçimlerin en büyük güvencesi, “yargı ve yargıç
denetimi”!
Yüksek Seçim Kurulu’ndan il ve ilçe seçim kurullarına seçimler için
yüzlerce yargıç görev yapıyor.
“Tarafsız Tayyip Bey”in meydanlardan taşan anayasa dışı,
Kuranıkerim sallamak gibi, din dışı ve ziyaret ettiği yerlerin
adliyelerine bayrak astırmak gbi siyasi ahlak dışı
münasebetsizlerine YSK’den gık çıkmıyor.
Attilâ İlhan haklıdır ve
elbette “Ayrılık sevdaya dahil”dir.
AGİT’e göre de “Seçim süreci de seçime
dahil”dir.
AGİT, tarafsız, özgür adil seçim ilkelerine TV’lerin, gazetelerin
de hakça kulanımını da dahil ediyor.
Seçim sandıklarına kedi girdiğini ilan ve itiraf eden Enerji Bakanı
için, bir tweet bile atmayan YSK’miz, kımız mı içti ne?
Tarafsızlık yemini eden Cumhurbaşkanı karşısında adaletini değil
ataletini kanıtladı.
***
Demokratik ülkelerde yalnız seçimler ve seçim süreci
değil; “Anket Şirketleri”nin ilan ettiği seçim tahminleri
bile kamusal denetime tabi.
“Şirket” adı üstünde, para demek kâr demek.
Parayı veren düdüğü çalar mı?
Kuşku ve paranoya elbette çok kötü bir şey.
Ama ne yazık ki bizdeki anketler seçmen davranışını yansıtma yerine
seçmen davranışını etkileme aracı (ve amacı) için
kullanılabiliyor.
(İktidara hoş görünme ve nemalanma var, ama onu geçelim.)
İşin ucunda para var.