“Her şer’de bir hayır vardır!”
Halkımızın bel bağladığı “ilahi gerçek”lerden biri de
budur.
Ama yine de arada bir neyin “hayır”,
neyin “şer” olduğunu karıştırır.
AKP’liler ise halkın bu zaafını çok iyi bilirler.
En “şer” işleri çevirirken en karanlık başlangıçlara
yönelirken bile..
“Hayırlara vesile olsun!” demeyi hiç ihmal etmezler.
***
Saraylı’dan ders almayı da öğrenmeliyiz.
Böyle bir öneri elbette nahoş bir şey.
Ama onun bir özelliğine dikkat etmeli hatta buna selam da
durmalıyız. En şer başlangıçların bile sonunu hayırlıya çevirme
inancını ve azmini hiç kaybetmiyor. 17-25 Aralık’ta ortaya saçılan
ses ve görüntülerden sonra sokağa çıkamaz diyenlere inat
meydanlarda yüz binleri toplamayı ve “darbecilere
lanet” diye coşturmayı başardı. Pazar günkü seçimde sağladığı
sonuçlar bunun son örneği. 7 Haziran
seçimlerinde “şer” işlerden bıkan halkımız iktidara yüzde
60’lık “hayırlı” bir tokat atmıştı. Üç gün kendine
gelemedi. Ama çabuk toparlanıp harekete geçti. Çünkü “Her
şerrin içinde barınan bir (hatta bin) hayır”a inanıyor. Ki maddeci
diyalektiğe inanmış iman etmiş gibi davranıyor. Hayırlı sonuca bu
kez, çok kestirmeden ulaştı. Bir dönem, Anayasa Referandumu’nda
solun Cunta’ya karşı kullandığı “Hayır’da hayır
var!” sloganından ilham almış gibi...