Demek ilahi adalet gibi güncel hukuka da
güveniyor.
Dün aniden attı kendisini yeniden
ortaya:
“Biz İstanbul’a ihanet ettik...
Etmeye de devam ediyoruz! Bundan ben de
sorumluyum!”
“İhaneti” bu sütunlarda bizler dile
getirsek, 48 saat geçmeden, suç duyurusu, hoop savcının huzuru ve
uçsuz bucaksız gözaltı “TCK md: 299. Cumhurbaşkanına
hakaret ve iftira, 4 yıla kadar
hapis.”
***
Amacı, “antrenman olsun” diye mi
nedir, yasaların “etkin pişmanlık” hükümleri!
Yoksa İslamiyetin “tövbe ve istiğfar”
ilkelerinden istifade.
Hiç kuşkusuz asıl hedef son bir el daha oynayıp
ebed-müddet “Reyislik”.
Ama önce seçmeni son bir kez daha uyutmak
şart.
“Kandırıldım” teranesi,
“mağduriyet” nanesi ağzına tat verdi bir kere.
Seçmen yufka yürekli. “Aman diyene
kılıç kalkmaz!”
Aslında “İstanbul’a asıl ihanet
eden FETÖ’dür... PKK’dir” de diyebilirdi. Demek ki
nutuklarını bu tema üzerine yazan danışman hafta
izninde.
Yine de samimi itirafta, tövbe eder görünmekte
biraz erken, Kadir Gecesi’ne daha çok vakit var.
Tövbe için en uygun zaman, o
gecedir:
“Kadir gecesi, bin aydan daha
hayırlıdır.” (Kadr suresi 3. ayet)
2019 daha erkene hatta Ramazana çekilebilir.
Çünkü Kadir Gecesi, o ayın sonunda.
(CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu, belediye başkan adaylarını açıklamaya
“A” harfinden Aydın’dan başladı. İnşallah “İ”ye,
İstanbul’a gelinceye kadar yorulur da “İstanbul belediye başkan
adayının önseçim ile belirleneceğini” ilan eder...
Yoksa bu kez ne seçmeni tıpış tıpış sandığa götürmek mümkün olur,
ne de parti örgütünü tıkır tıkır çalıştırmak!)
***
Siyaset, son bir hamle ile daha çok din-iman
eksenine çekiliyor.
Müftü nikâhı da “İstanbul’a ihanet
ettik” türü bir hile-i şeriyedir, yani “şeriata uygun
hile!..”
İstanbul’a ihanetin hem derin hem çok taze hem
de ibretliktir.
Kentin asırlık siluetinin afedersiniz, içine
eden işadamı – mütaahhit ile uzunca zamandır küs idi. Geçen gün
barıştı.
Ne karşılığı?
Okumuş olduğu imam hatip lisesinin onarımı ile
adının okula verilmesi karşılığı.
“Recep Tayyip Erdoğan” adının bu tür
bir becayişe ve mübaaya tabi kılınması, en çok kendisine oy veren
milyonları üzüyor olmalı. Ki kendisi de dün ihaneti itiraf
etti.
O işadamı, fazla katları yıkma sözünü yerine
getirmedi. İhanet devam ediyor.
İhanet, yüzlerce yıldır değişmeyen Sultanahmet
Camisi’nin ve Ayasofya’nın arkasında “ucube” gibi
sırıtıyor. Sırıtacak. Hem de bir onarım karşılığı!
***