Kurtuluş formülü..
Baştan alalım. 2009 yılı parti kongresinde 1363 delegenin 1362’sinin oyunu almıştı.
Stalin, İdi Amin, Haile Selasiye dahil, tarihte hiçbir lidere kısmet olmayan muhteşem bir oybirliği ile yeniden seçildi.
Ve eksik olan o bir oyun failini arattı, buldurdu.
Failin muhalif değil, sadece salak olduğu, pusulayı yanlış işaretlediği belirlendi.
Reyiz rahat etti.
Partide bugün ona karşı çıkabilecek bir kişi bile yoksa nedeni o kongredir.
*
Karşı çıkanlar elbette oldu. Ama onlar şimdi, Acemaşiran makamında hariçten gazel okuyorlar.
Reyiz bir dönem, “75 tane Kürt milletvekilim var!” diye övünüyordu. Seçim her an gündemde. Kürt kökenli oylar, ilaç haline gelmekte. Ama partide tek kişi çıkıp da Kürdilihicazkâr bir nağme mırıldanmaya cesaret edemiyor.
Reyiz’den çok, Reyiz’in Bahçeli korkusundan.
*
Reyiz’in şahsında malum atasözümüz tecelli etmiştir: “Şeyh uçmaz, müritleri uçurur.”
Kefen giyip “Öl de ölelim!” tezahüratı yapan meczuplardan acaba çok mu etkilendi?
Böylesi bir kitle değil evliyayı, bir diktatöre, 10 bin watt’lık akümülatöre bile dönüştürür ki dünya ile birlikte tanık olduğumuz gerçek de budur.
Parti simgesi ampulün encamı ise akıllara sezadır. Edison’a mezarında parende attıran gerçek şu ki bu ampul aydınlatmak yerine karanlık saçmakta.
Yüzde 100’ü aşan elektrik zamları da Nebati’nin ışıltı saçan gözleri ile İsmail Dümbüllü’ye rahmet okutan sözleri de bundandır.
*
Reyiz’in diploma eksiği yerine fazlalarını konuşmalıyız.
Partisinde “Hz. Peygamber’in diploması mı vardı!” diyen acurlar da vardır.
Ve üç sözcüğü üç kez tekrarlayıp “Bize Allah yaptırıyor..” diyen bakanlar da...
41 kez tekrarlamadı ise Reyiz’den veya Allah’tan talimat almadığı içindir. Şimdilik yani..