Ahmet Tan Cumhuriyet Gazetesi

Lafın tamamı aptala söylenir!!

Tayyip Erdoğan’a kızıp, KemalKılıçdaroğlu’nu döven dövene! Bu, büyük bir haksızlık.“Vermeyince mabut. Ne yapsın Mahmut!”  Liderlik denen şey, fıtratta var ise, var.  Sonradan...

22 Mayıs 2016 | 307 okunma

Tayyip Erdoğan’a kızıp, KemalKılıçdaroğlu’nu döven dövene! Bu, büyük bir haksızlık.“Vermeyince mabut. Ne yapsın Mahmut!” 
Liderlik denen şey, fıtratta var ise, var. 
Sonradan kazananılamıyor. Yaparak belki biraz gelişebiliyor. Ki Allah’ı var, Kemal Bey de kendisini altı yılda epey geliştirdi. Zaten “Lider olacağım” diye de üstünü başını yırtarak oraya tırmanmış değildi. Rüzgâr esti... Zamanın ruhu destek oldu... Ve oldu!

***

Kaseti öne saralım. ABD’nin (G.W. Bush) ilan ettiği “Ortadoğu’da harita değişecek!”ve “BOP gerçekleşecek!” dönemi... Ve “Ak akçe kara gün içindir!” misali, paketlenip teslim edilen Öcalan’ın devreye sokulması. Çoktan Oslo’larda başlatılan “Süreç” ve kurulan “Çözüm Masası” gibi dış nedenler... Buna karşı çıkacağı aşikâr olan“Ulusalcıların” ve TSK’nin hizaya getirilmesi dahil gerçekleşen çeşitli iç etmenler...

***

Özetle, kusur da marifet de Kemal Bey’i oraya getiren rüzgârın!. (Ve meselaBahçeli’yi hâlâ orada tutan zamanın ruhunun!) Bahar’a maruz kalan-bırakılan ülkelerde halk, mezhep ve ırk ekseninde çatışmaya, cepheleşmeye sürüklenmişti. Bunun tek istisnası yok. 
Erdoğan’a yer açanlar, onu milletvekili bile değilken Beyaz Saray’da ağırlamışlardı. Bunu “Damardan bir Sünni” olduğu ve “Sünniciliğe” fazlasıyla teşne olacağını tahmin ettikleri için yaptılar. Ayrıca Türkiye’den başka Ortadoğu için de biçilmiş kaftandı. Nitekim o da bunu hissettirmiş olacak ki, yıllarca “Ben BOP’un Eşbaşkanıyım!” diye şişindi durdu. Cepheleşme için keskinlik gerekiyordu. Kemal Bey, laik devletin yetiştirdiği makul, dürüst ve yetenekli bir bürokrattı. Ama Tuncelili idi. CHP ve laik devlet geleneğinde mezhep lafı etmek âdetten değildi. Ama Erdoğan, ne laikti ne de CHP’li. “Küresel üst akıl”ın beklentisine uygun olarak “Aleviliği”ni açıkça kullanmaya, ilan etmeye yöneldi.Baykal’ın “tesirsiz hale getirilmesi” şarttı. Deneyimi, birikimi, meşrebi ve mezhebi yeni bir “Açılım” ve “Süreç” için uygun değildi. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Açılım deyip geçilmez! 17 Kasım 2024 | 60 Okunma 10 Kasım ve Kehf Suresi 10 Kasım 2024 | 2.091 Okunma Ey ruhumun ruhu... 03 Kasım 2024 | 93 Okunma Rastlantı 27 Ekim 2024 | 73 Okunma Tek şer 2 hayır 20 Ekim 2024 | 106 Okunma