Ahmet Tan Cumhuriyet Gazetesi

Murdar etmekse muradın...

“Yarın 23 Nisan.. Neşe doluyor insan.. Padişahtan, sultandan kurtuldu güzel vatan!” Derkeeen.. Başa geldi, Erdoğaaan! ***(“Başa gelen çekilir!” Boş laf. 16 yıl! İstanbul’la birlikte 20 yıl! Artık...

22 Nisan 2018 | 111 okunma

“Yarın 23 Nisan.. Neşe doluyor insan..
Padişahtan, sultandan kurtuldu güzel vatan!”
Derkeeen..
Başa geldi, Erdoğaaan!

***

(“Başa gelen çekilir!” Boş laf. 16 yıl! İstanbul’la birlikte 20 yıl!
Artık çekilmez olduğunu kendisi de gördü ki canını kurtarmak için cankurtaran hızı ile seçime gidiyor. Elbette gideceği varsa, göreceği de var!)
Bizlerin de var!
“Ulusal Egemenlik Bayramı”- mızı, gelecek yıl, “bireysel egemenlik aşkı” ile yanıp tutuşan Reis’ten kurtarma günü olarak da kutlayacağız. Hak etmeyi başarırsak...
Kaderimizde, İsmet İnönü için “adını anmak bile istemediğini” açıkça ilan eden bir cumhurbaşkanı görmek varmış. (Ama buna sevinmek gerek. 12. Cumhurbaşkanı, 2. Cumhurbaşkanı’nın adını anmamakla hayırlı bir içtihat kapısı açtı. Artık kendisinin de adını anmak gerekmeyecek.)
Ama elim ve vahim bir gerçek de var. Bu güzel bahar günlerinde ve yaza girerken zaten hiç bitmemiş olan propaganda tacizi üçe beşe katlanacak. Kendisini, aynada kendi yüzümüzü gördüğümüzden daha fazla TV’lerde görmeye devam edeceğiz.
Muhalefet cephesine gelince... Ekmeleddin vakası”“Kerbela olayı”na eş tutanlardan sonra, şimdi de Derviş korkusu”na düşenler var.
Odatv “Kılıçdaroğlu’nun gönlündeki aday Kemal Derviş!” diye bir haber yaptı. Hassas ruhlu partililerin yarasına tuz biber ekildi.
Kitapçılara koşanlar olmuş. “Ecevit’in Anıları” (Mehmet Çetingüleç) kitabını alıp Kemal Derviş sayfasını genel başkana göstermek için:
(Ecevit) En büyük pişmanlıklarımdan birisidir. O şeytani hesaplar içerisinde idi!”
Ama endişeye mahal yok. CHP lideri artık çok deneyimli. Gönül ile akıl işini karıştırmaktan uzak duracaktır. Bu defa ince planlar ile Tayyip Bey’in biletini kesmeye kararlı görünüyor. Yoksa bizlerle birlikte kendi bileti de kesilecektir.

Peki ya, Meclis daha seçim kararını resmen almadan ortaya fırlayan iki CHP’li cumhurbaşkanı namzedine ne buyurulur? İki olasılık var:
- Ya Tayyip Bey’i ve AKP’yi şaşkına çevirmek..
- Ya da cumhurbaşkanı makamını sulandırıp murdar etmek!

***

Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz ile İstanbul milletvekili Didem Engin’in kendisine sormadan aday olduklarını düşünmek mümkün değil. CHP’li vekillerin izinsiz demeç vermeleri ve TV’ye çıkmaları bile yasak.
Diyelim ki Öztürk Bey, ismine ve uzun rehinelik kariyerine güvendi.
Peki ya Didem Engin Hanım? O da “Sonsuzluk” ve “Gözüm gibi sevdiğim - sevgilim (TDK)” anlamına gelen adı-soyadıyla seçmeni büyüleyeceğini falan mı düşünüyor?
Kemal Bey dün “ciddiye alınacak bir şey değil” falan dedi. Ama belli ki ikisi de çok ciddi, çok hazırlıklı.
Öztürk Bey Edirne Cezaevi’nde “müstakbel rakibi” diye gördüğü Selahattin Demirtaş’ı ziyaret bile etmiş.
Didem Hanım’ın hazırlığı ise çok ustaca ve çok hanım hanımcık.
Saçını eski Ukrayna Başbakanı Yulia Timoşenko gibi örüp başına taç yaparak “subliminal” bir mesaj vermeye başladı bile.

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Açılım deyip geçilmez! 17 Kasım 2024 | 60 Okunma 10 Kasım ve Kehf Suresi 10 Kasım 2024 | 2.091 Okunma Ey ruhumun ruhu... 03 Kasım 2024 | 93 Okunma Rastlantı 27 Ekim 2024 | 73 Okunma Tek şer 2 hayır 20 Ekim 2024 | 106 Okunma