Siz “özeleştiri” deyin, bendeniz de onlar
gibi “tövbe istiğfar”...
İkisinin de tam zamanı!..
“Bütün suç, tüm günah bizde!..”
Sabah akşam “Padişah gibi” dedik.
Havaya biz soktuk.
Bin küsur odalı Saray...
Yanında da kendi ifadesiyle bir “Külliye”...
İstanbul’da Çamlıca’da Türbe...
Tarihi kılıklarıyla bir Hassa Ordusu...
“Gel!” deyince seyirten el pençe iki
düzine “vezir”...
Hepsinin önünde her daim emre amade, dalkavuk bir
Sadrazam...
Eksiği bir Şeyh-ül İslam’dı..
En kolayı o oldu:
- Diyanet İşleri Başkanı’nı terfien ve asaleten hooop
Seyhülislamlığa!
“Milyon lira bile olsa, o Mercedes ‘o makama’ az
gelir!” diye, önce meydanlarda makamın tescilini
yaptı.
Bir süre önce de zaten o makamı devlet protokolünde bakanların
hizasına taşımıştı.
Ardından da “Doğrudan Sadrazam”a bağladı.
Önceki gün de “Özel Uçak” tahsis edildiğini
açıkladı.
Çünkü o bir “Dini Lider”di.
Papa’yı örnek gösterdi.
Zaten Papa’nın da “özel uçağı var!” diye
ekledi.
Papa gerçi Vatikan Devleti’nin Devlet Başkanı idi.
“Papa’nın uçağı” lafı ise havada ve havadan bir
laftı.
Ama olsun... Olsaydı...