Takas, sakat bir hayal! Çünkü tersten bile sakat!
Akil adamlar dağılınca, Külliye, belli ki külliyen “akıldanelere”
kaldı.
Ve belli ki, onlardan biri de “Fetullah’ı geri almanın en sağlam
yolu ‘takas’tır!” diye Reis’i ikna etti.
İmam kiminle takas edilir? Elbette papaz ile!
Amerika ile papaz olmayı göze aldıktan sonra, papazı bulmak zor
değildir.
Ülkemizde yüzlerce (yoksa binlerce mi?) “görevli” Amerikalı
vardır.
Bunlardan bir kısmı da öteden beri din adamıdır. (Daha önceleri
“Barış Gönüllüleri” idi.)
Tesadüf bu ya, rahip Brunson da dinsel icrayı
faaliyet için Fetullah gibi İzmir’i seçmiştir.
(Belki iştahlarını kabartan, İzmir’e takılan o münasebetsiz
unvandır.)
İzmir Emniyet Müdürlüğü “15 Temmuz hain darbesini” izleyen
haftalarda Rahip Brunson’ı derdest etmiştir.
Suçu mu? “Milli güvenlik aleyhine faaliyette bulunmak.”
Oysa kendisi 20 yıldan beri Türkiye’dedir. İnancını ve “mesleğinin”
gereğini karınca kararınca yerine getirmektedir.
Trump’ın deyimi ile “mazbut bir aile babası ve
inanç adamıdır”.
Diplomasi ve devlet idaresi demek, dirayet ve kabiliyet sahibi
iseniz “mütekabiliyet” demektir.
Eğer biz de örneğin, İzmir’deki Amerikalıdan daha fazla Türk ve
Müslüman yaşayan Florida’da “mazbut bir aile babasını” imam olarak
görevlendirememiş isek önce bu derdimize yanmalıyız!..
Sonra da devletçe ve milletçe gırtlağa kadar “dolar borcu”na batmış
ike...