Bahçeli, dün
Sarraf davasını “esefle ve
nefretle” takip ettiğini ilan etti. Herkesin duygusu da takibi
de kendine. Onu da öyle takip edenler var.
O tür duygulara kafayı takmanın bedeli ağır olabilir. Aman ha!
43 yaşındaki Ebru’nun, kendisinden 10 yaş küçük
Reza’yı çok kıskandığı konuşuluyordu.
Talihine bakar mısınız, eşi bula bula ve tövbe tövbe altmışlık bir
adam bulmuş!
New York Times öyle her duyduğunu yazacak bir gazete değil. Adam
içeri düşmüş bir terörist. Ama çok şükür FETÖ’cü falan
değil!.
***
Kadın bulmaktan pazarlamaya, sentetik
uyuşturucudan rüşvet organizasyona girmediği bataklık, yemediği
pislik yok.
Ama bizim yönetici sınıfını çok iyi tanıdığı da su götürmez.
Sarraf, adını hak eden bir adam. Hem altın işi yapıyor. Hem bakan
sarrafı hem insan!
Kimin neye zaafı var, iyi biliyor. Bilgisi, sezgisi
enternasyonal!
Okyanus ötesini de Amerikan insanını da kapsıyor.
Allah’tan TBMM’ye dalmamış.
Amerikan hapishanesinden görüntülü telefonla konuşabiliyor. Bu
işleri para ve kadın tedarik ederek yaptığını da inkâr etmiyor.
Elbette Amerikalı infaz memurları kendilerine bir Türk bakanı gibi
muamele edilmesinden “onore” oluyorlar.
***
2018 Bütçe görüşmeleri yarın başlıyor.
Ortaya çıkabilecek mali denge açığı konusunda dileriz yeni bir
hayırseveri devreye sokarlar.
Zaten, TBMM, 15 yıldan beri her anlamda
bir “kılıf hazırlama fabrikası” olarak
çalışıyor.
“Minareyi çalmak” deyim olmaktan çıktı. Gerçek bir edime
dönüştü.
Kubbeleri bile habbe yapıp götüren götürene!
Bol minareli cami inşasındaki patlama, bu dönemin dinselden öte
simgeselliğini sergiliyor.
Minare kılıfları bu arada torba biçiminde de olabiliyor.
“Torba Yasa” tam bir minareye kılıfı yasasıdır.
“İhale Yasası’ndan muaftır!” diye bir yasa
çıkarılıyor.
Böylece “götürü usul” ile götürülüyor. Torba
olmazsa KHK’ler ne güne?
***