“Ülkemiz refah içinde!”
diyen bir sayın bakana “Senin adın Recep değil. Bari
sen atma!” diye tweet atarsanız hapse atılırsınız.
Milletvekili iseniz, bileğiniz de güçlü ise aynı bakana laf atmanız
da mümkün, yerin dibine batırmanız da.
Yerin dibine batacak bir bakan bulursanız elbet.
***
Muharrem İnce, uzun
milletvekilliği süresince fırsat düştükçe Tayyip
Bey’in de, başbakan ve bakanların da başının belası oldu. Betona
çivi çakar gibi konuştu.
“İşçiler sesli sesli yürürken, siz sessiz sessiz
yürüttünüz.”
“ABD’den korktuğunuz kadar Allah’tan korksaydınız,
ülkeyi bu hale getirmezdiniz!”
“Alkole kafayı takmışsınız. Aynı duyarlılığı keşke
hırsızlığa, yolsuzluğa, ihaleye fesat karıştırmaya
karşı da gösterseniz!”
***
İnce konusunda kimileri “kusurlu
kadı kızı sendromu” yaşıyor:
“Ekonomi bilmiyor!”
Teşbihte hata olmaz. Benzer eleştiriyi İngilizler de
Churchill için yapmış. Çok bilinen bir hadisedir.
Churchill de ekonomiye duyarlılığını tuvalette karşılaştığı İşçi
Partili Başbakan Attlee’ye, önünü elleriyle
kapatarak göstermiş:
“Hükümetiniz her şeye el koyuyor. Ben şahsi tedbirimi
alıyorum! Ne olur ne olmaz!”
***