Bülent Arınç, Başbakan
Yardımcısı iken, Van’da 22 Mart 2014’te dedi ki:
“Bu zulümler şahsıma yapılsaydı
ben de dağa çıkmayı düşünürdüm!”
Bugün 23 Eylül 2018.
Zulüm bendenize değil, Ankara’da bizim bütün
apartman ahalisine yapılıyor.
Dağa çıkmak yerine, şimdilik “Yaşasın
komünizm!” diyoruz.
Günlerdir, haftalardır evimizin, yolumuzun önü
karanlığa gömüldü.
Yol dediğimiz, Ankara’da Oran şehrinin vızır
vızır araçlar geçen iki ana caddesinden birisi.
Melih Gökçek kaldırımları
yeniledi. Ortasına sarı renkli engelli şeritleri döşedi.
Aydınlatma direklerini de cep telefonu
şirketlerine kiraya verdi gitti.
Civarda rakip olacak, bedeli kıracak minare
olmadığı için kira bedeli epey iyi imiş.
Cep şirketleri ise bizim ve komşu evlerin
cephesindeki direkleri kamufle baz istasyonları ile
donattı.
Üst kat komşumuz, Çılgın Türkler’in ölümsüz
yazarı Turgut Özakman öldü
kurtuldu. İlk kadın bakanlarımızdan Prof. Türkan
Akyol da öyle.
Yakında TBMM’de görmeyi beklediğimiz ve hep
sağlık, afiyet dilediğimiz komşumuz Deniz
Baykal taşınmıştı. Ama dairesi burada, postaları
hâlâ buraya geliyor.
Kalan yaşlı komşular ve çocuklar hava
karardıktan sonra karanlıkta kör topal giriş kapısını ancak
bulabiliyorlar.
Aydınlatma direkleri aydınlatmak yerine
“kamusal kazık” simgesi olarak iktidarın ampulü gibi hem
karanlık ve hem de risk saçıyor.
Apartmana iki kez hırsız girdi.
Birini kameralar saptadı. Ama mahkeme
hırsızlıktan sabıkalı olan şüpheliyi “Karanlıktan yüzü
gereği gibi görünmüyor” diye serbest bıraktı. Şimdi
hırsızların gündüz girmesi için dua ediyoruz.
Tekerlekli iskemlede yaşayan hastalarımız
var.
Ucu Sabancı Holding’e dayanan Enerjisa’ya
defalarca başvurduk, sonuç yok.
Komşuların bendenize serzenişi ise
şöyle:
“Saray ile uğraşma! Bu halimizi
yaz. Kendi gözümüzdeki merteği bırakıp başkasının
gözündeki çöp ile uğraşma artık!”
Belki de haklılar. Ama bizimki yine de mertek
sayılmaz.
Asıl mertek Saray’ın elinde ve milletin her
yerinde!
***
Kaldırımların ortasında aydınlatma direkleri
var. Ama aydınlatmaktan çok belediyeye rant sağlamaya
yarıyor.
Direkler cep telefonu şirketlerine kiraya
verildi.
Üzerine kamufle baz cihazları yerleştirildi.
Apartman ahalisine ve çevreye cepheden 7/24 radyasyon tevziatı
yapılıyor.
Yetkililerin her başvuruya verdikleri standart
yanıtları ise şöyle
“İlgili birimlere ilettik!”
***
Sonunda derdimize kamuda destek veren bir
tek kişi çıkıyor.
Ovacık’ın ve ülkenin yegâne Türkiye Komünist
Partili Belediye Başkanı Mehmet
Maçoğlu.
Komünist Başkan, Avrupa Yaya Hakları
Bildirgesi’ni hatırlatıyor:
“Yaya hakkı insan hakkıdır.
Kaldırımlardaki fiziki engeller, serbest yürüyüşü
aksatmayacak biçimde düzenlenir.”
Ovacık’ta ana caddeye iki taraflı kaldırım
yaptırmış. Bakanlık ise kaldırımların ortasına getirip boydan boya
elektrik direkleri dikmiş. Oysa mevzuat kaldırımların ortasına
engelli şeridi döşemeyi öngörüyor.
Bu şeritler görme engelli yurttaşların
direklere çarpması için mi yoksa engelsizlerin gözlerini boyamak
için mi?..
***