Bu yazı bir “Fikri Sağlar yazısı” değildir, önce onu söyleyeyim. Bir “Öz-güven kaybı” yazısıdır.
Fikri Sağlar, Kültür Bakanlığı döneminde Necip Fazıl ile Nazım Hikmet’e, Said Nursi’ye birlikte sahip çıkan, onları billboardlara taşıyan bir isimdi. Sol - Kemalist dünyada, düşünce kalıplarını zorlayan bir hamle yapıyordu. Bu hareketi bir öz-güveni yansıtıyordu.
Geçenlerde Fikri Sağlar’ı, “Başörtülü hakim” konusunda Türkiye’nin çok gerilerde bıraktığı bir tavra sahip çıkarken gördük. Şaşırdık. Niye? İnsan oradan buraya nasıl gelirdi? Nerede kalmıştı o özgürlük hamlesi? Niyeydi bu düşüş?
Geçenlerde Fikri Sağlar’ı, “Başörtülü hakim” konusunda Türkiye’nin çok gerilerde bıraktığı bir tavra sahip çıkarken gördük. Şaşırdık. Niye? İnsan oradan buraya nasıl gelirdi? Nerede kalmıştı o özgürlük hamlesi? Niyeydi bu düşüş?