İktidarın özellikle İçişleri Bakanlığı üzerinden yürüttüğü Alevi – Bektaşi dergahlarına yönelik faaliyeti, Cumhurbaşkanlığı seviyesinde düzenlenen birkaç Cem evi – Bektaşi dergâhı ziyaretinin ardından en son Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilan ettiği “Alevi – Bektaşi Kültür ve Cem evi Başkanlığı” formülü ile sonuçlandı.
Geçmişte yine Ak Parti iktidarlarının geliştirdiği “Alevi Açılımı” 7 toplantının ardından Cem evlerine “ibadethane statüsü” verilmesi noktasında tıkanmıştı.
Anlaşılıyor ki Hükümet hala o noktayı aşmış değil. Yani Cem evlerine ibadethane statüsü verilmesi yaklaşımına katılmıyor.
Yine anlaşılıyor ki, Hükümet işi “kültür” noktasında tutmak ama bu arada Cem evleri ve Bektaşi dergahlarının binaların bakımı, elektrik – su giderleri, Dedelere maaş gibi kimi ihtiyaçlarının karşılanması çerçevesiyle sınırlamak istiyor.
Hükümetin yaklaşımının kimi Alevi muhitlerde karşılık bulduğu tahmin edilebilir. İçişleri camiası, valiler – kaymakamlar kanalıyla alanda temaslar yürütüyor. “Veren el alan el”i etkiler. Bu siyasi kültürün önemli tespitidir.
Seçim sürecine...