Anayasa Mahkemesi’nin tartışılan kararında oylama 8’e 8 çıktı, eşitlik durumunda Başkan’ın oyu iki sayıldığı ve mevcut Başkan Zühtü Arslan “İhlal” yönünde oy kullandığı için AYM kararı “İhlal” yönünde oldu.
Türkiye’de böyle kritik kararlarda hep akla gelir, kim nasıl oy
verdi, farklı oy verenler kim tarafından AYM’ye seçildi? Çünkü
bunların da konjonktüre göre “Siyasi bir karşılığı” söz
konusu olur.
Nitekim haber bir internet haber portalında “AYM’nin
kararında Gül iktidarı” diye verildi. Muhtemel ki
dileyen Abdullah Gül aleyhine kullansın, dileyen lehinde
diye…
Ancak
sonra anlaşıldı ki, öyle çok kategorik bir aidiyetten söz etmek
doğru değil. Oylamada “İhlal” kararı veren üyelerden 5’i
Gül döneminde, biri Erdoğan döneminde atanmış. 2 üye ise TBMM Genel
Kurulu’nca seçilmiş. Buna karşılık “İhlal yok” diyen
üyelerden 4’ü Erdoğan döneminde, ikisi Gül döneminde, biri ise eski
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde AYM üyeliğine seçilmiş.
Bir üyeyi ise TBMM Genel Kurulu seçmiş. Demek ki ne
olmuş: “İhlal” kararı iyi ise o yönde oy verenler de
farklı mecralardan gelmiş, “İhlal yok” kararı iyi ise o
yönde oy verenler de farklı mecralardan gelmiş.