Bahçeli’nin çıkışının ilk planda “Başkanlığın yolunu açıyor” ve “Geri planda bir anlaşma olmalı” tarzında okunması şaşırtıcı değil.
Başbakan Yıldırım’ın hemen devreye girip Bahçeli’ye teşekkür etmesi de bu algıyı besleyen bir gelişme oldu.
Bahçeli’yi “Akşener gailesi”nden Ak Parti’nin kurtardığı algısı da, ortada bir örtülü uzlaşma alanı olabileceği ihtimallerine zemin hazırlıyor.
Bir de, “Türkiye’nin beka
meselesi” değerlendirmesindeki birliktelikten
hareketle, hem FETÖ ile hem PKK terörü ile mücadelede daha yakın
tavırlar içinde bulunmanın, Bahçeli’yi“Şu ukdeyi
çöze
lim” yaklaşımına sevk etmesi ihtimali yabana atılır
bir durum değil.
Öyleyse, Bahçeli Erdoğan’ın başkanlık yolunu açtı! Mı?
Cumhurbaşkanı’nın halk oyu ile seçilmesinden bu yana Türkiye’nin bir yönetim sorunu olduğu doğru. Halk oyu ile yetkilendirilmiş ama statüsü parlamenter sisteme göre“sorumsuzluk” çerçevesinde belirlenmiş bir Cumhurbaşkanı... Bu Cumhurbaşkanı “Halk beni yetkilendirdi” diyerek, Anayasa’daki daha önce sembolik çerçevede kalan “İcranın başı” yetkisini fiili olarak kullanmaya yönelirse ne olur?
Türkiye’de olan olur.
Hele iktidardaki parti, Cumhurbaşkanı’nın içinden geldiği, hatta kurucu lideri olduğu bir parti ise Cumhurbaşkanı “Fiili Başkan” olur.