Türkiye’nin Müslüman kimliğini hem İslam için hem Türkiye için hayati önemde bulurum.
İslam için önemli, evrensel bir din olan İslam’ın doğuştan itibaren cihana doğru açılışında Türklerle buluşması, önemli bir tarih dönümüdür. 1000 yılı aşkın süre önce gerçekleşen bu buluşma, birçok Türk devletinin kimliğinde devam etmiş, sonunda Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’nde zemin edinmiştir.
Bugün de Türkiye’de İslam’ın varlığı, İslam’ın dünyaya açılma çabasında hayati bir önemi haizdir.
Müslüman kimlik, Türkiye için de hayati önemdedir. Yüzde 99 veya değil, bütünüyle yaşanıyor veya değil, laik veya değil, şu veya bu etnik – dini – mezhebi aidiyetle sınırlı olmaksızın İslam ve Türkiye, ete kemiğe işlemiş bir bütünlüğü ifade ediyor. İslam’ın en aza indirgenmiş halinde bile yaşayan kültürde “İnşallah” ile var. Bu önemli, hayati, diyorum, çünkü Huntington’un ifadesiyle “Kimliği parçalanmış Türkiye” Türkiye’nin zaafını oluşturuyor. “Toplumsal fay hatları”ndan, o fay hatlarının birbirine karşı gardını almış olmasından ve devletin – yönetimlerin de onlardan birisine ağırlık vermesinden, “Öteki”sini dışlamasından bahsedilen...