Belki de yaşadığımız sancıların kökünde bu tanımlamaya yansıyan “Türkiye gerçekliği”nin izleri vardır. Türkiye, 20’inci yüzyılın başında köklü bir sistem değişikliği yaşadı. O değişikliğin özü ise, “Din alanı”nın sınırlanması idi. Din bütünüyle tasfiye edilmiyor ama sistem bünyesindeki etkileri sınırlandırılıyordu. Bu sınırlama toplum hayatını etkileyecek boyutlara ulaştığında olay, Muhafazakâr – Dindar toplum kesimleri tarafından “yok edici bir tehdit” gibi algılandı ve savunma dinamikleri devreye girdi. Tek parti...