Yahudiliğin muharref Tevrat merkezli fundamental fanatizmi Netanyahu’da ete kemiğe büründü ve Gazze’de vahşetin ve gözü dönmüşlüğün timsali oldu. Çoğu bebeklere, kadınlara ve sivillere yönelen bir cinayet furyası ile anılacak artık. Hastaneleri vuran, okulları vuran, Hiroşima boyutlarını aşan bombardımanlarla geride deprem enkazı bırakan bir cinayet sembolü İsrail.
Holokost mağduru idi, kendi holokostunu oluşturdu. Netanyahu ismi ile bütünleşen bir cinayet makinesi.
Evet, devletler göz yumuyor, Siyonist güç, belli ki devletleri atalete ya da sefil bir yandaşlığa sürükleyecek küresel etkinliğe sahip. İslam dünyasındaki devletler bile kendi coğrafyalarında, hani deyim yerindeyse kendi mahremlerine yönelen bu saldırı karşısında toplanıp dağılmaktan ya da kıymet-i harbiyesi bulunmayan açıklamalardan öte bir şey yapamıyor.
“Çağdaş uygarlık” falan hikâye… İnsanlığın en ilkel zamanları bile bu kadar kana doymadı. Çünkü günün ölüm kusan silahları ile eski zamanların oku - yayı – kılıcının canavarlıkta yarışması mümkün değil. Bir fosfor bombası bin meydan savaşına bedel can alıyor.
Tam çağdaş kara mizah: “En süper güç” peşin peşin...