1994’ten 2020’ye uzanan 26 yıllık “şehr eminliği” sorumluluğundan sonra “İstanbul’a ihanet ettik” noktasına gelmişseniz, başkasının sizi eleştirmesinden önce oturup sizin kendi kendinizi hesaba çekmeniz gerekir.
18 yıllık tek başına iktidardan sonra “Eğitimde, kültürde
başarılı olamadık, eğitim reformu yapmak şart” noktasına
gelmişseniz başkasının sizi eleştirmesinden önce oturup kendinizi
hesaba çekmelisiniz.
Partinin ismini “Adalet” ile başlatıp, tek başına 18 yıl iktidarda
kaldıktan ve parlamentoda her türlü kanunu çıkarma imkanına sahip
olduktan sonra hala “Adalet” ülkenin en öncelikli, en sorunlu alanı
ise, oturup kendinizi hesaba çekmelisiniz.
Bunlar hani deyim yerinde ise “Tevbe”si olmayan şeyler. İstanbul’a ihanet edilmişse, tevbe etseniz neye yarar! Eğitimde 18 yıl heba olmuşsa kayıp nesillerin hesabı nasıl verilir?
Adalet mekanizmasından kitle kitle zulüm üretilmişse, acıların, mahrumiyetlerin telafisi mümkün mü?