Baskılar sonucu Hazreti Peygamber’in peşinden Mekke’den Medine’ye sığınan Müslümanlar “Muhacir” olarak anıldı, onlara kucak açan insanlara ise “yardım edenler”anlamına “Ensar” dendi.
Bu ilişkinin gerçekten muhteşem insanlık örnekleri oldu. Hazreti Peygamber iki topluluk arasında “Muâhât – Kardeşleşme” gerçekleştirdi. Ensar kardeş, Muhacir kardeşe her şeyini sundu.
Ancak bu ilişkinin zor zamanları da oldu. Huneyn Savaşı’ndan sonra ganimet dağıtımının gerçekleştiği Cirane’de gerçekten dramatik anlar yaşandı. Hazreti Peygamber ganimetleri dağıtırken, “müellefe-i kulub – kalbleri İslam’a ısındırılacak olanlar” kapsamında Muhacirlerden bir kısmına fazla miktarda pay ayırdı. Buna Ensar’ın gençlerinden itiraz oldu. Hatta, kimilerinden Hazret-i Peygamber’in hemşerilerini koruduğu gibi sözler çıktı. Hazreti Peygamber çok üzüldü. Ensarı topladı. Onlara “Fazla mal verdiklerim onu alıp gidecekler, ben sizinle kalacağım. Ben size yetmiyor muyum?” dedi. Ensar’ın büyükleri çok üzüldü, yapılandan dolayı özür diledi.
***