Ahmet Taşgetiren Star Gazetesi

Din dilimize yeniden bakmalıyız

Diyanet İşleri Başkanı’nın din dili de önemlidir, beden dili de. Bir cami imamının, bir vaizin hakeza din dili de önemlidir, beden dili de. Bir dini cemaat önderinin din dili de önemlidir, beden dili de. Hatta bir noktada beden dilinin...

29 Eylül 2016 | 1.832 okunma

Diyanet İşleri Başkanı’nın din dili de önemlidir, beden dili de. Bir cami imamının, bir vaizin hakeza din dili de önemlidir, beden dili de.

Bir dini cemaat önderinin din dili de önemlidir, beden dili de.

Hatta bir noktada beden dilinin, din dili olarak algılanma ihtimali vardır.

Dindar bir anne - babanın din ve beden dili, çocuğun din ile ilgili algısının - bilincinin oluşmasında hayati önem taşır.

Mesele her zaman önemliydi, ama dinle bağlantılı bir yapının içinden darbe girişiminin çıkmasından sonra çok daha hayati hale gelmiş bulunuyor. Çünkü insanların “dînî” diye nitelenebilecek her müesseseye yönelik sorgulama katsayısı yükselmiştir.

Aslında yukarda sıraladığım her kişi veya müessese, kendi etki alanı çerçevesinde kendi din diline bakmalıdır. Ancak biz, sıcak gündemin ana aktörü olması sebebiyle “Cemaat” konusuna yakından bakabiliriz.

“Cemaat” dediğimiz yapı, mensuplarının dindarlığını korumayı amaçlar, dinin başka insanlara taşınma misyonu demek olan “tebliğ” hizmetine talip olur ve yine dinin her bağlısına yüklediği sosyal sorumluluk görevlerini koordine eder.

Bunlardan her biri son derece hayatidir, hem tek tek Müslüman açısından hem Müslüman topluluklar açısından zaruridir ve çok özel bir itinayı gerekli kılar.

Benim “Din dilimiz” dediğim hadise bununla ilgilidir.

Mesela ilk safhada, mensuplarınızın dindarlığını korumak gibi bir misyonunuz varsa, bu hem doğru din bilgilenmesini gerekli kılar, hem sağlıklı bir dini hayatı yaşama zemini oluşturmayı gerekli kılar.

Mensuplarınız, sizin eğitim potanız içinde Kur’an ve Sünnet’in çerçevelediği sahih bir din telakkisine ulaşabiliyor mu? Ve bu eğitimin üzerine inşa edilecek nezih bir dini kimlik - dindar kişilik edinebiliyor mu?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu defa “Sen Sorosçu değilsin” kriteri 22 Kasım 2024 | 986 Okunma Suud’daki rezillik 21 Kasım 2024 | 4.372 Okunma İç barış – İç cephe 19 Kasım 2024 | 640 Okunma Belediye hesaplaşmasından öte… 17 Kasım 2024 | 491 Okunma Musallada yatan insanlığımız 15 Kasım 2024 | 397 Okunma