Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı 2016 Kültür ve Sanat Ödülleri dağıtım töreninde yaptığı konuşmanın “özeleştiri” boyutunu çok önemli buluyorum. Şunu söylüyor:
“Türkiye geçtiğimiz 14 yılda, altyapıdan ekonomiye, dış politikadan sağlığa kadar pek çok alanda tarihi başarı hikâyeleriyle doludur. Sadece 2 alanda arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamamış olmaktan dolayı üzgünüm. Bunlardan biri eğitim diğeri ise kültür-sanattır. Önümüzdeki dönem, bu iki alanı önceliklerimizin en başına çıkartmak mecburiyetinde olduğumuza inanıyorum.”
Doğru, Erdoğan liderliğindeki Ak Parti hükümetleri, 14 yılda parlak işler yaptı. Bunu görmemek insafsızlıktır.
Ama eğitim alanındaki sıkıntının en bariz göstergesi 6 bakan değişikliğidir. Ak Parti, koalisyon hükümetlerinden rahatsızdır, istikrarı hayati önemde bulmaktadır, bunun için sistemi değiştirip, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmektedir, ama Milli Eğitim gibi, geleneğin çok daha hayati değerde olduğu bir bakanlıkta, 6 bakanın değişmesine mani olamamıştır. Neden, çünkü o alanın bakanını bulamamıştır. Nokta.
Cumhurbaşkanı'nın “O alanda başarısızlığı” kabul etmesi, yeni bir şeyler yapılabileceği ümidi vermesi bakımından önemlidir. Ben de bir süre önce, bizzat Sayın Cumhurbaşkanı'na “Bu alanda liderlik yapın” çağrısında bulundum. Geçenlerde, Antalya'da sohbet imkanı bulduğum Türkiye'nin bütün ilçelerinin Milli Eğitim Müdürleri de benden, kendileri adına, Sayın Cumhurbaşkanının liderliğine yönelik talebi bir kere daha seslendirmemi istediler. Grup grup Beştepe'de kabul edilmeyi ve eğitim seferberliğinin bu buluşmalarla yürütülmesini talep ettiler.