Kur’an “arkasından eza gelen bir yardım”ı problemli bulur. (Bakara, 263) Yine insan, “kendisine verildiğinde yüzünü buruşturacağı bir şeyi başkasına sadaka olarak vermek”ten sakındırılır. (Bakara, 267) Çünkü yine Kur’an’a göre “Sadakaları Allah alır.” (Tevbe, 104)
Bakar mısınız inceliğe: Yardım alan insanın gönlü kırılmasın diye, nasıl bir “infak terbiyesi” oluşturuluyor. İnsana sahip olduğu her şeyi lütfeden Kudret, birisine yardım yaparken aklımız karışır da gurura falan kapılırız diye kendi Zatını koyuyor araya ve yardıma muhtaç insana karşı asla ve kat’a büyüklük taslama rollerine girilmemesini istiyor.
İnfak terbiyesi” son derece önemlidir İslam’da. Ama bu yazı, bu girişe rağmen “infak terbiyesi”nin bütün boyutlarını anlatmayı amaçlayan bir yazı değildir. Meselenin öteki boyutuna dikkat çekmek istiyorum.
Kur’an ayetlerinin de ortaya koyduğu gibi belli ki sadaka alacak durumda olan insanın bir psikolojisi var. Orada kırılgan bir dünya var. Görülmemesi istenen, görülse bile yüzüne vurulmaması istenen, “Onur meselesi” edinilen, bir adım sonrasında...