Ahmet Taşgetiren Star Gazetesi

Faciasız hac için seferberlik

Diyanet İşleri Bakanı Prof. Dr. MehmetGörmez’in İran temasları çok yoğun geçiyor. Tahran’daki ilk güne, Vahdet Konferansından sonra iki görüşme sığdı. İlki İran Hac Bakanı Gazi...

29 Aralık 2015 | 366 okunma

Diyanet İşleri Bakanı Prof. Dr. MehmetGörmez’in İran temasları çok yoğun geçiyor. Tahran’daki ilk güne, Vahdet Konferansından sonra iki görüşme sığdı.

İlki İran Hac Bakanı Gazi Asker’le Hac Bakanlığında gerçekleşti. İkincisi ise İslami Kültür ve İlişkiler Başkanlığı’nda Ebuzer İbrahimi Türkmani ile.

Gazi Asker’le geçen sene Hac’da da bir görüşme olmuş, ben orada da bulunmuştum. Bu seneki görüşme, hem Türk - İran ilişkilerinin gerildiği bir zamanda hem de Hac esnasındaki vinç ve Mina Faciasının üzerine gerçekleşiyor.

Mina’da vefat eden Türk hacı sayısı 7, oysa İranlı hacı sayısı 400’ün üzerinde.

İran çok dertli ve Suudiler’in bunun bedelini ödemesini istiyor. Bakan Gazi Asker “Diyet”i seslendiriyor. Kendilerinin hacıları sigortaladıklarını, herhangi bir kişisel kusur olmaksızın böyle bir ölüm gerçekleştiğinde İslam fıkhının neye hükmettiğine bakılması gerektiğini söylüyor.

Orada morgdan İranlı hacıları alıp memleketlerine getiren bir yetkili gözlemlerini aktardı ki, gerçekten yürekler acısı. Cesetlerin konteynırlara üst üste istif edildiğini vs. vs. gözleriyle gördüğünü anlatıyor ki, yürek dayanmaz. Bu arada Mina şehitleri için her sırada 350 ceset olmak üzere 15 sıra halinde morgun yakınında bir Makberetüşşüheda oluşturulduğunu, bir kısmının da Arafat’ın doğusunda oluşturulan bir şehitliğe defnedildiğini öğreniyoruz.

- Bundan sonra, diyor Bakan Gazi Asker, hac sıcak aylara doğru geliyor, sıcaklara karşı ve su ihtiyacını görmek için özel tedbirler almak lazım. Ayrıca ambulansların ihtiyaç halinde seyrüseferini kolaylaştıracak tedbirlere ihtiyaç var. Bütün bunların Suudilerle görüşülmesi gerekir. Mina’da ölenlerin sayısı üz erinde de konuşuldu ki, bu rakam hala çok net değil, 5500 ile 7460 rakamlarından söz ediliyor.

Söz Mehmet Görmez Hoca’ya gelince o, vinç hadisesinde insanlar orada can vermiş, yaralı, çırpınırken, tavafa devam edilmesi konusundaki sorgulamasını da sürdürüyor, karıncanın ezilmesinin yasaklandığı bir ibadet ortamında binlerce insanın havasızlıktan, susuzluktan, birbirinin üzerine düşerek can vermesine de deyim yerindeyse isyan ediyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu defa “Sen Sorosçu değilsin” kriteri 22 Kasım 2024 | 986 Okunma Suud’daki rezillik 21 Kasım 2024 | 4.372 Okunma İç barış – İç cephe 19 Kasım 2024 | 640 Okunma Belediye hesaplaşmasından öte… 17 Kasım 2024 | 491 Okunma Musallada yatan insanlığımız 15 Kasım 2024 | 397 Okunma