Yeni yıl yeni bir başlangıç yapsak, diyoruz ya, iyi dilekler seslendiriyoruz ya ben de neredeyse “Devlet dili” haline gelen “Nefret dilini bıraksak” diyorum. Bir “Sevgi dili – gönül dili” gerçekleştirilebilir mi bilmiyorum ama hiç olmazsa “iletişim kurabilecek bir zemin kalsa” diyorum. Bunu bir “beka meselesi” olarak görüyorum.
“Tek millet” diyoruz ya hani, bayrakla, vatanla, devletle birleştirerek, onun neresindeyiz bilmem ama, hiç olmazsa birbiriyle öfkesiz, kinsiz, nefretsiz, ellerde çamur biriktirme hırsından arınmış, birbirine insan gibi bakan bir toplum olsak…
Yaratılan her varlığa karşı merhameti, adaleti, hukuku, vicdanı, dostluğu yüreğinin bir yerlerinde saklayan, Allah’ın o gün de kendisine yaşama fırsatı tanıdığının sevincini kaybetmeyen insanların toplumu.
1800’lerden beri “Dağılma” endişesi içine...